Hayattan daha güçlü bir büyü yoktur ve hayat aşktır. | Open Subtitles | سحرٌ في العالم أقوى من الحياة, و الحياة هي الحب |
Eğer yaparsam sen bunu kontrol edemezsin. Ve büyü işlerken hiç sihir kullanamazsın. | Open Subtitles | إذا فعلت، فلن تتحكّمي بها و لن يكون لديك سحرٌ أثناء عمل التعويذة |
Şaşırtıcı bir büyü ve büyük bir büyücü aynı anda aynı yerdeler. | Open Subtitles | سحرٌ مذهل وعرّافٌ عظيم في نفس المكان وفي نفس الوقت |
Artık burada sihir var. Onları takip etmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | يوجد سحرٌ هنا الآن لا بدّ أنّ هناك طريقةً للّحاق بهما |
sihir orada bir yerde. | Open Subtitles | ثمّة سحرٌ هناك. ثمّة سحرٌ هناك. ثمّة سحرٌ هناك. |
Büyücü olduğum tüm yıllar boyunca örtüyü yırtabilecek kadar güçlü tek bir büyü duydum. | Open Subtitles | فيمَ مرت من سنين و كوني عرّافاً سمعتُ عن سحرٌ وحيد قويّ بما يكفي ليشق الحاجز. |
Çok hain bir büyünün etkisi altında. Daha önce hiç karşılaşmadığım kadar da karanlık bir büyü bu. | Open Subtitles | إنها مستحوذة من قبل سحر غادر، سحرٌ ذا ظلمّة لمّ شعر بها قبلاً. |
İkimizde uçabilecek kadar büyü gücü var mıdır? | Open Subtitles | هل تظنينَ انهُ لدينا انا وانتِ سحرٌ كافيٍ لنطيرَ؟ |
Beni dükkanıma götürün. Oradaki büyü bizi koruyabilir. | Open Subtitles | أعيدوني إلى متجري فهناك سحرٌ يستطيع حمايتنا |
Her zaman dünyada büyü olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لطالما عرفت بأن هُناك سحرٌ ما في هذا العالم. |
Nazi büyücüleri. Karanlık büyü ile uğraşıyorlar genelde ölüler üzerinde. | Open Subtitles | مستحضرين أرواحٍ نازيين لديهم سحرٌ أسود يستخدمونه في الغالب على الموتى |
Korkunç bir büyü, beni korkuluğa çevirmişti. | Open Subtitles | أصابني سحرٌ رهيبٌ حولني إلى فزاعة |
Bekle, hala büyü diye bir şey olmadığını mı iddia ediyorsun? | Open Subtitles | مهلاً , ألازلت تدعي أنّه ليس هُناك سحرٌ |
Burada bireysel büyü yapan yalnızca sen varsın. | Open Subtitles | انتِ الوحيدة هنا التي لديها سحرٌ فردي |
Ama orijinal formlarına birleştirildiklerinde ondan güçlü bir sihir yoktur. | Open Subtitles | لكن مجتمعات معاً في شكلهنَ الأصلي ليسَ هناكَ سحرٌ أقوى من ذلك |
Orijinal formlarına birleştirildiklerinde ondan güçlü bir sihir yoktur. | Open Subtitles | جمعوا معاً في شكلهم الأصلي ليسَ هناكَ سحرٌ أقوى |
Artık sihir var. Onları takip etmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | يوجد سحرٌ الآن و لا بدّ أنّ هناك طريقةً للحاق بهما |
Benimle Storybrooke'a gel. sihir var orada. | Open Subtitles | ''رافقني إلى ''ستوري بروك يوجد سحرٌ هناك |
Bende de sihir var. Daha önce kullandığımı gördün. Sadece her zaman kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | لديّ سحرٌ أيضاً ورأيتِني أستخدمه لكنْ لا أستطيع التحكّم به دائماً |
Çünkü gerçek aşk dışında ayakkabıdan daha güçlü bir sihir yoktur. | Open Subtitles | لأنه بعد الحب الحقيقي، فليس هناك سحرٌ أقوى من الأحذية |
Sihirli olan sensin, Brittany... | Open Subtitles | ..(أنت سحرٌ يا (بريتني ..طريقة تحرككِ |