Bu çok saçma. Sadece işitme cihazı taktığını bildiğim birisini nasıl bulabilirim ki? | Open Subtitles | هذه سخافة, كيف اجد شخص كل ما اعرفه عنه انه يرتدي سماعات مساعدة |
Dava görüldü, aklandım. saçma bir şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت جلسة إستماع وتمت تبرئتي كانت سخافة |
Bu çok saçma! O benim dostum, üstünü arayamam. | Open Subtitles | هذه سخافة ، انه صديقي لا اريد ان اقوم بتفتيشه |
saçmalık bu! Asayiş önemsiz hale geldi. | Open Subtitles | هذه سخافة القضاء والقانون أصبحو متفرجين فقط |
Yapma, saçmalık bu. Başka bir kulübün eşek şakası. | Open Subtitles | بحقك يا رجل هذه سخافة إنه مقلب من أحد النوادي |
Burada oturup kendime, üzgün olmanın ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه |
Biri saçma ya da aptalca davranacaksa ben gelmiyorum. | Open Subtitles | لن آتي معكم إن كان هناك من سيتصرف بعنف أو سخافة |
Anne olduğu için avuç dolusu para vermek çok saçma değil mi? | Open Subtitles | كم هى سخافة إعطاء إمرأة حامل مبلغاً من المال |
Çok saçma. Bu küçük beyler... | Open Subtitles | الآن، ادخلوا ان الأمر الأشدّ سخافة هو ان هؤلاء الشباب المحترمين يقولون ذلك |
Çok saçma. Sadece kocam ve iki çoğum içeride. | Open Subtitles | هذه سخافة, لايوجد غير زوجى وأولادى الاثنين فقط |
Çok saçma. Sadece kocam ve iki çoğum içeride. | Open Subtitles | هذه سخافة, لايوجد غير زوجى وأولادى الاثنين فقط |
Bu çok saçma. Bu kasetleri ben dizmiş olsaydım, özel domino dizliğimi giyiyor olurdum. | Open Subtitles | هذه سخافة ، إن رتبت هذه الشرائط ، كنت لأرتدي وسادتي الركب لترتيب الدومينو |
Bu dediklerin saçmalık, bak ben tıbbi, adam gibi bir dergide okudum. | Open Subtitles | كلها عبارة عن سخافة لأنني قرأت ذلك المقال الطبي الصحيح |
Bu saçmalık! Buraya geldiğimden beri neler yaptım? | Open Subtitles | هذه سخافة, ما الذي فعلت عندما أتيت الى هُنا؟ |
Tatlım, bunun ticarileştirilmiş saçmalık olduğunu düşündüğümü biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | حبيبتي.. تعلمين أنني أظن أن الإعلانات التجارية سخافة .. أليس كذلك؟ |
İstersen buna inanabilirsin ama Tanrı'nın, Nuh'un Gemisi'ne hayvanları dörder yerleştirmesi saçmalık. | Open Subtitles | ،يمكنك أن تصدق هذا لكن الله ملئ فُلك نوح بزوجين من الحيوانات يعتبر سخافة |
- Bu saçmalık şatomu yemeyeceğim. | Open Subtitles | سخافة انا لن اقدم على أكل قصري |
saçmalık. | Open Subtitles | سخافة الاطفال الذين سيحظون التذاكر |
Burada oturup kendime, üzgün olmanın... ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه |
Banks'i bırakmaktan daha aptalca olmaz. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أعتقد أنه أكثر سخافة من اسقاط البنك |
Aramızda fazla yaş farkı olmadığı için biraz gülünç oluyor. | Open Subtitles | إنها سخافة , بما أن أعمارنا لا تختلف بشكل كبير |
Varlığı, sonsuza dek kaybedilmiş bazı şeylerin... esaretinde can çekişen... anlamsız ve melankolik bir yaşamdan ibarettir. | Open Subtitles | قد اضعفت حياته من قبل سخافة الحزن.. ..قد فسقت بإحساسي اني فقدت شيئاً للأبد |
Öyle. Çok komik ama, insana kendini harika hissettiriyor bu. | Open Subtitles | إنها كذلك.إنها سخافة لكنها تجلعك تشعر بشعور فحيت |
- Kesinlikle saçmalığın daniskası. - Şunu bir daha söylesene. | Open Subtitles | سخافة بالفعل - يمكنك قول هذا مرةً أخرى - |