İyi fikir, belki yapmalıyım. Listelediğim, meşgul olmam gereken birşey var. Huzurlu bir iş. | Open Subtitles | فكره سديده ربما أفعل ذلك و يكون لى حافزا |
Melinda'nın bugünlük eve gidip dinlenmesinin iyi bir fikir olduğu kanaatindeyiz - Tabii ki. Haklısınız | Open Subtitles | خلنا أن ذهابها للمنزل لترتاح قليلاً ستكون فكرة سديده |
Affedersiniz, fazla kaba olmak istemem ama polis aracını engellemeniz iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | المعذرة، لا أقصد أن أكون متسلطاً لكن، سد الطريق على سيارة الشرطة ليست فكرة سديده |
Bu büyüklükte bir sürpriz hiç de iyi bir fikir değildi. | Open Subtitles | هذه المفاجأه لم تكن فكرة سديده |
Bana üniversiteyi bırakmanın iyi bir fikir olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | - لاتخبريني انك كنت تظنين ان ترك الكليه فكرة سديده |
İyi atıştı, tam isabet. | Open Subtitles | اصابه سديده فى الورك |
İyi bir fikir olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لا أظنها فكرة سديده |
Fargo, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | (فارجو)، لا أدري ما إن كانت هذه فكرةً سديده |
İyi fikir, dostum. | Open Subtitles | فكره سديده يا صاح |
Bunun iyi bir olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لَست واثقه من أنها فكره سديده |
- Howard sence de iyi bir fikir değil mi? | Open Subtitles | (هاوارد) ألَيست هذه فكره سديده - محامي لرفع الدعاوى , نعم - |
Bunun iyi bir fikir olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنها فكرة سديده |
- Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | -لست متأكده ان كانت فكرة سديده |
İyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | . لا أظن أنها فكره سديده |
Melinda, belki bu o kadar da iyi bir fikir değildir | Open Subtitles | (مليندا)، ربما هذه ليست فكرةً سديده |
- Evet, iyi fikir. | Open Subtitles | - نعم , هذي فكـره سديده |
Dükkan iyi bir fikir, Albert. | Open Subtitles | إنشاء المحل فكره سديده ، (ألبرت) |