Belki de ıstakoz olur. Burada mesele iyi niyet göstermek. | Open Subtitles | او ربما فقط سرطان بحر كبير انه مجرد لفتة |
Menüde 2,5 kiloluk ıstakoz olsa ve büfede de soya teması olsa. | Open Subtitles | إن كان في القائمة سرطان بحر ضخم والبوفيه لأطعمة الصويا. |
İnek kaburgası, dorado balığı ve çok özel ıstakoz mantısı. | Open Subtitles | هناك ضلع أساسي , mahi وa سرطان بحر خاصّ جداً ravioli. |
Ben buyum. Kabuk değiştiren bir yengeç gibiyim. | Open Subtitles | وهذا هو حالي تماماً كأنني سرطان بحر يغير غلافه |
Hey, yapamam Pete. Ama gevşeletici bir gün geçirin sizi tıbbi ofis öncesi resimleri. Daha önce hiç bir yengeç görmedim. | Open Subtitles | ليس باستطاعتي اي شيء ، بيت . لم يَسبق لي ان رأيت سرطان بحر |
Doğum günü ıstakozu. Sen pişireceksin. | Open Subtitles | سرطان بحر عيد الميلاد الذي ستقوم أنت بطبخه |
İsa'nın doğumu sırasında birden fazla ıstakoz mu varmış? | Open Subtitles | ايوجد اكثر من سرطان بحر في المسرحية؟ |
İsa'nın doğumu sırasında birden fazla ıstakoz mu varmış? | Open Subtitles | ايوجد اكثر من سرطان بحر في المسرحية؟ |
Beyaz şarap soslu ıstakoz güveç. | Open Subtitles | سرطان بحر في صلصة النبيذ البيضاء |
Beyaz şarap soslu ıstakoz güveç. | Open Subtitles | سرطان بحر في صلصة النبيذ البيضاء |
Ruffles, ıstakoz değil, öğrenci değil, iyi bir köpek değil. | Open Subtitles | "رفلز" ليست سرطان بحر أو طالبة، أو كلبة جيدة |
En azından ıstakoz değildi! | Open Subtitles | حسرة أنه لم يكن سرطان بحر |
Taze ıstakoz gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي سرطان بحر طازج |
Akşam yemeği için arayacağım seni, ıstakoz. | Open Subtitles | انا ادعوك للعشاء، سرطان بحر |
Ama ıstakoz isterim. Olur. | Open Subtitles | حسناً, لكن أريد سرطان بحر |
Meldman's'da kalacağız. Edith's'den sana güzel bir ıstakoz alacağım. | Open Subtitles | ليلة في (ميلدمن) سرطان بحر من عند (إديث) |
Koca götlü ıstakoz olur mu? | Open Subtitles | سرطان بحر كبير؟ |
Şimdi ise sen ayrılırken, ben bir kayanın üzerinde, tıpkı kıskaçları kırılmış bir yengeç gibi burada kalıyorum... | Open Subtitles | والأن انتم ستغادرون إلي البحر مجدداً وانا باقي هنا علي الأرض مثل سرطان بحر عجوز مخالبة مكسورة |
Tıpkı yeni kabuğunun sertleşmesini bekleyen yumuşak kabuklu bir yengeç gibi. | Open Subtitles | مثل سرطان بحر بصدفةٍ رخوة منتظراً حتى تقوى صدفته |
bana bir ıstakozu nasıl hipnotize edeceğimi öğretmesiydi. | Open Subtitles | لكن أفضل جزءِ كَانَ عندما علّمَ ني كَيفَ أُنوّمُ a سرطان بحر. |
Ruffles bir izci kızdan kurabiye çaldı, bir ıstakozu taklit etti 5 farklı babadan 27 çocuk yaptı ve bir doktorun söylediğine göre de, bağırsak kurdu var. | Open Subtitles | "رفلز" سرقت الكعك من فتاة كشافة و إنتحلت شخصية سرطان بحر و لديها 27 جرو من 5 أباء مختلفين و وفقاً لطبيب محلي تعاني من الديدان |