Onu kendi başına Hız Gücü'ne atabilecek kadar hızlı değilsin. | Open Subtitles | لست سريعاً كفاية لرميّه في قوة السرعة بنفسك |
Bundan kaçabilecek kadar hızlı değilim. | Open Subtitles | أنا لست سريعاً كفاية لتجاوز هذا. |
Yeteri kadar hızlı ilerlemiyorsun. | Open Subtitles | إنّك لا تُحرز تقدّماً سريعاً كفاية. |
Hayatta kalabilmek için evrimleşmeliyiz fakat evrim yeterince hızlı ilerlemiyor. | Open Subtitles | لذا يجب أن نتطور لننجو لكن التطور ليس سريعاً كفاية |
Benim yüzümden oldu. Yanına yeterince hızlı gidemedim. | Open Subtitles | لقد كان خطأي , لم أكن سريعاً كفاية للإمساك به |
Bundan geçecek kadar hızlı değilim. | Open Subtitles | لست سريعاً كفاية لاجتيازها |
Bundan geçecek kadar hızlı değilim. | Open Subtitles | لست سريعاً كفاية لاجتيازها |
Benim yüzümden oldu. Yanına yeterince hızlı gidemedim. | Open Subtitles | لقد كان خطأي , لم أكن سريعاً كفاية للإمساك به |
yeterince hızlı olmazsan düşmanların senden önce davranır. | Open Subtitles | لو أنك لست سريعاً كفاية فأنت هدف سهل لأعدائك |
Hem yeterince hızlı olup hem de açıktayken foyamızı ortaya çıkarmayacak kablo var mı? | Open Subtitles | لكن اي نوع من الكيابل سيكون سريعاً كفاية وليس ايضا اخراجها تماما وجعلها مرئية بسهولة |
Değiştiremiyorum! yeterince hızlı değlim! Ama Wally hızlı. | Open Subtitles | لا أستطيع لأنني لست سريعاً كفاية على عكسه |
yeterince hızlı davranırsan, silahımı alabilirsin. | Open Subtitles | لو كنت سريعاً كفاية لسحبت مسدسي. |