| Baban, düğünden hemen sonra Tayland'a Gizli bir operasyon planlıyor. | Open Subtitles | أبوك يخطط لعملية سرّية فى تايلاند بعد حفل الزواج بيوم |
| Dünyanın dört bir yanında Gizli ekipler olarak görevlere katılıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعمل في مجموعات سرّية في مهمات متعدّدة حول العالم. |
| İlk başta burda kalmak için ısrar ettiğinde, Gizli bir amacın olduğundan kokmuştum. | Open Subtitles | عندما أتيتِ في البداية وأصررتِ على المكوث، كنتُ أخشى أنّ لديكِ أجندة سرّية. |
| Yüzyılı aşkın süredir, gizem içinde yaşadım. Bugüne kadar. Tehlikenin farkındayım ama onu tanımam gerekiyor. | Open Subtitles | لقرون عِدّة , عِشت فى سرّية ، إلى الآن أعلممقدارالمُخاطرة،ولكن عليّأنأتعرّفعليها. |
| Fakat Ağustosta, Müttefikler, kuzey Fransa'da gizlice bir taaruz birliği oluşturdular. | Open Subtitles | لكن في أغسطس جمّع الحلفاء فى سرّية قوة ضاربة في شمال فرنسا |
| Hey, açık büfe, John Travolta'ya da dediğim gibi müşteri listem gizlidir. | Open Subtitles | اهدأ يا صديقي ، كما أخبرتك سابقاًُ فإن قائمة عملائي سرّية |
| Durumum biraz karışık. gizlilik anlaşması imzaladım. | Open Subtitles | إني في موقف صعب للغاية، وقّعت على اتفاقية سرّية. |
| - Mesele hak etmek değil. Adam zaten Gizli bildirileri alıyor. | Open Subtitles | ـ الأمر لا يتعلق بجدارته ـ يحصل بالفعل على مذكرات سرّية |
| Gerçekten, oldukça Gizli, size tarifini söylemeyecektir. | TED | إنها الحقيقة، الوصفة سرّية جداً لن يخبركم أي شيءٍ عنها. |
| Doğrulama sistemi olmayan, anlamadığımız Gizli formülasyonlar ile puanlanıyoruz. | TED | يتمّ تقييمنا بصيغ سرّية لا نفهمها والتي لا يمكننا استئناف أحكامها في معظم الأحيان. |
| Yargıç salondaki adamına Gizli bir işaret verdi. | Open Subtitles | ألاحظ أن قاضي تحقيقكم قد أشار لبعض منكم بإشارة سرّية |
| Şirketin evraklarını ve Gizli raporlarını, intikam için şantaj yapma maksadıyla çaldınız. | Open Subtitles | لقد سرقتي أوراق الشركة تقارير سرّية كابتزاز بغرض الانتقام |
| Elmasın eski sigorta kayıtlarına baktım. Çok Gizli koşullarda sonuçlandırılmış, eski bir sigorta tazminatı talebi var. | Open Subtitles | لقد تحرّيت سجلات التأمين بشأنها، التعاقد القديم خضع لبنودِ سرّية تامّة. |
| Kösteklediğiniz Gizli görev, çok Gizli bir görev. | Open Subtitles | ما خضت به هو عمليّة سرّية, مهمّة تغطية عميقة. |
| Evrene gizem dolu bir bakış attım. | Open Subtitles | أننى ألقيت نظرة سرّية على الجامعة |
| Yüzyılı aşkın süredir, gizem içinde yaşadım. | Open Subtitles | " لأكثر من قرن عِشتُ فى سرّية .. |
| Karşımızda tüm devletlerin yetkisinden uzak gizlice araştırma sürdüren saklı bir üs var. | Open Subtitles | ما لدينا هنا هو قاعدة سرّية... تجري بحوثاً خارج نطاق سلطة أيّ دولة |
| İstiridyeleri ona gizlice ikram ettim. | Open Subtitles | اقترحت أن تتناولها كوجبة سرّية... |
| Bütün Varsayımsal YİİY mahkemesi kararları gizlidir ve burada tartışılamaz. | Open Subtitles | تراخيص مذكرات محكمة مراقبة الأجانب هي في الحقيقة سرّية و لا يمكن مناقشتها هنا |
| Bir de nerede arandı? -Polisle ilgili bilgiler gizlidir. | Open Subtitles | معلومات الشرطة سرّية يا عزيزتي |
| - Hiçbir federal gizlilik yasalarını ihlal etmek istemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نريد أن تنتهك أي قوانين إتحادية سرّية. مفهوم. |