ويكيبيديا

    "سعاده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mutluluk
        
    • zevk
        
    • mutluluktur
        
    • mutlu edemez
        
    • mutluluğu
        
    Keşke benim de mutluluk çipim olsaydı, her zaman mutlu olurdum. Open Subtitles انا اتمنى لو كان عندى رقاقة سعاده لكى ابقى سعيدا للابد
    Gelişiniz ümit bile edemediğim bir mutluluk getirdi bana. Open Subtitles حضورك أضفى علىَ سعاده لم أكن أجرؤ فى أن أأمل فيها
    Daha sonra hiç mutlu olamamış, mutluluk sadece bir süreliğine onun olmuş. Open Subtitles هذا ليس بعده سعاده ابداً. فقط السعادة في ما كانت تعيشه من قبل.
    Bizim için büyük zevk. İkinizin de mutlu olacağını biliyorum. Open Subtitles هذا من دواعى سرورنا و أعلم أن كلاكما ستعيشان فى سعاده
    Hayatta olmak bile mutluluktur. Open Subtitles -( فقط ان تكون حي سعاده )-
    Hiçbir şey beni bir gün seninle evlenmekten daha mutlu edemez. Open Subtitles لا شئ سيجعلنى أكثر سعاده من الزواج بك فى يوم ما
    Birlikte geçirdiğimiz üç yıl boyunca bir an bile gerçek mutluluğu tatmadık. Open Subtitles لثلاث سنوات كنا فيها معاً لم تختبر ايّ لحضه سعاده حقيقيه واحده
    Kesin olan bir şey var ki o da miskin miskin oturmanın mutluluk getirmeyeceği. Open Subtitles أمر واحد أكيد أن تجلس هنا يائسا لن يجعل الأمور أكثر سعاده
    Sonra kendini yeniliyor..bu sana bir tür mutluluk veriyor aslında Open Subtitles وستبكين 7 دمعات; و اذا البكاء لاينفع . ربما تفرزين سعاده بشكل غير متوقع للعثور على
    Söyle o zavallı "şaka mı şeker mi" çocuklarına burada onlar için önceden paketlenmiş mutluluk yok. Open Subtitles أخبري هؤلاء الأطفال طالبوا الحلوى المثيرين للشقفة ليس هناك طرود سعاده لهم هنا
    Birçok çeşit mutluluk vardır, ama aynı zamanda tek bir çeşit: Open Subtitles هناك انواع كثيره من السعاده ولكن في نفس الوقت هناك سعاده وحيده
    Eğlenmek istiyorum, ama bana bu kadar mutluluk ile acıyı aynı anda yaşatırken nasıl eğlenebilirim? Open Subtitles اريد ان ابهج نفسي,اريد ولكن كيف لي ان افعل ذلك عندما تجلب لي هكذا سعاده
    Ilk kar yağışı ve çıkma, o zaman mutluluk. Open Subtitles أول تساقط للثلج ولقاء بعدها سعاده
    Şarabına mutluluk hapı katmıştım. Open Subtitles أجل, وضعت في نبيذك حبوب سعاده
    Daha mutluluk verici bir ilişki notu düşeyim ben o zaman. Open Subtitles حسنٌ, في علاقة أكثر سعاده
    Benim için büyük bir mutluluk anıydı. Open Subtitles هذه كانت لحظه سعاده كبيره لي
    Hayır. Ona mutluluk çipi yerleştirdim. Open Subtitles لا انه لديه رقاقة سعاده .
    Böyle efsane biriyle tanışmak ne büyük zevk. Open Subtitles يا لها من سعاده أن التقي بأسطوره
    (güvenlik) Bundan büyük zevk alıyorlar. Yapamam! Open Subtitles هذه سعاده عابره .. نحن نستدعي " الآمان !
    Bu da mutluluktur. Open Subtitles هذه سعاده آيضا
    Bu da mutluluktur. Open Subtitles هذه سعاده أيضا
    Hey, dostum, yalnızca bilmeni istiyorum ki dünyaya senin kızın için şükrediyorum, ve hiçbir şey beni onu dölleyen adamla tanışmaktan daha mutlu edemez. Open Subtitles يارجل، أريدكَ أن تعرف أني أظن أن التواجد في عالم إبنتك و لا شيء سيجعلني أكثر سعاده
    Hiçbir şey beni daha mutlu edemez. Open Subtitles لا شئ سيجعلنى أكثر سعاده
    Siz birbirinizi gerçekten seviyorsunuz ve gerçek mutluluğu yakalamıştınız. Open Subtitles أنتما أحببتم بعضكما بصدق و لربما تعيشان سويا فى سعاده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد