Hepinizin onun arkadaşı olduğunuzu bilseydi eminim çok mutlu olurdu. | Open Subtitles | لكنني أظنه سيكون سعيداً جداً بمعرفة أن جميعكم يعتبرونه صديقاً |
- Müthiş şeyler yapmışsın. - çok mutlu bir adam olmalısın. - Sanırım öyle. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد فعلت أروع الأشياء ينبغى أن تكون رجلاً سعيداً جداً |
Ayrıca bana verdiğiniz haberlerin beni çok mutlu ettğini kabul ediyorum | Open Subtitles | وأعترف أن الأخبار التي قدّمتها لي جعلتني سعيداً جداً |
Ölümsüzlüğün kaynağı ellerinde olduğu zaman İmparator çok memnun olacak. | Open Subtitles | وليحصل الإمبراطور على مصدر الخلود بين يديه حينها سيكون الإمبراطور سعيداً جداً |
Arkadaşlığımızın beni bu kadar mutlu edebileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أن صداقتنا سوف تجعلني سعيداً جداً |
Şu an dinleniyor. Seni görmek onu çok mutlu edecek. | Open Subtitles | إنه يرتاح الآن، سيكون سعيداً جداً لرؤيتك |
Burada eski, küflü kitaplarınla çok mutlu olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أنك ستكون سعيداً جداً هنا مع كُتبك القديمة |
Ama bana yardım eden kişi, çok mutlu bir çocuk olacak. | Open Subtitles | ولكن الذي سيساعدني سيكونُ ولداً سعيداً جداً. |
Eğer paran varsa beni çok mutlu edeceksin. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَجْعلَك سعيداً جداً إذا كان لدَيكَ المالُ |
Evet, oğlana da babamın adını verdik, Jack. - çok mutlu olacak. | Open Subtitles | وقد سميت الولد "جاك" بعد ذلك - سيكون سعيداً جداً بذلك - |
Yemeklere ve hayata karşı arzunu görmek beni çok... mutlu etti. | Open Subtitles | كنت سعيداً جداً لأن أرى شهية للطعام و للحياة |
Şunu söylemeliyim ki gerçekten resimde çok mutlu görünüyorsun, adamım. | Open Subtitles | سأقول لك شيئاً واحداً تبدو سعيداً جداً هنا |
Bütün şakalar bir yana, o harika bir kız ve eminim ki seni çok mutlu edecek. | Open Subtitles | دع المزاح جانباً.هي فتاة جيدة وانا متأكد انك ستكون سعيداً جداً |
Eminim onunla çok mutlu olacaksın. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنّ كِليكما سيكون سعيداً جداً |
Onu yediğimizde çok mutlu olacaksın. | Open Subtitles | سوف تكون سعيداً جداً عندما نأكلها إنها سمكة لذيذة |
Öyle birisi var ki, bunu duyduğuna çok memnun olacak. | Open Subtitles | حسناً, هناك شخصٌ ما سيكون سعيداً جداً بسماع هذا |
Benim acil durum alet kutumu kullanmaktan çok memnun görünüyorsun ama. | Open Subtitles | حسنٌ، تبدو سعيداً جداً بإستخدام عدّة الطوارئ خاصتي حقّاً؟ |
Eski evimizin çatısında yıldızlara bakarken ne kadar mutlu olduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أننى كنت سعيداً جداً على سقف منزلنا القديم... َ ـ... |
Ben olmasam belki bu kadar mutlu olmazdın ama eminim hayatta kalırdın. | Open Subtitles | ربما لن تكون سعيداً جداً بدوني، ولكنني أعلم أنك ستمضي بحياتك |
O kadar mutluydu ki, kustu. | Open Subtitles | كان ذلك الطفل . لقد كان سعيداً جداً, هو تقيأ |
Burada gerçekten mutlu olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكَ ستكون سعيداً جداً هُنا. |
pek mutlu değil gibiydi. Gerçi köpek dilinden anlamam ya. | Open Subtitles | لا يبدو سعيداً جداً أقصد ، لا أتكلم عن الكلب |
Bu sabah çok mutluydum. Şimdiyse şu halime bak. | Open Subtitles | هذا الصباح كنت سعيداً جداً الآن لا أعرف ما الخطأ |
Onu tutuklayıp, hapse attığında çok mutluydun. | Open Subtitles | كنتَ سعيداً جداً لإلقاء القبض عليه ووضعه في السجن |