İhtisası için taşınmadığımız için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأننا لم نضطر للإنتقال من أجل فترة أمتيازه |
Artık akıllıca yemek seçimleri yaptığımız için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأننا نختار طعامنا بعناية الآن |
Ne demek istediğimi anladın işte. Beraber çalıştığımız için mutluyum. | Open Subtitles | تعلم قصدي، إنّي سعيدة لأننا نعمل معًا. |
Yemekler o kadar umurumda değil, hepimiz bir arada olduğumuz için çok mutluyum. | Open Subtitles | فأنا أصلا لا أهتم بالطعام أنا سعيدة لأننا تقابلنا أخيرا |
Amaan, boşver! Artık o konuyu atlattığımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | آه، توقفي، أنا فقط سعيدة لأننا تخطينا الأمر |
- Bu kadar yakın olduğumuza sevindim. - Üstü kalsın. | Open Subtitles | ـ إنني سعيدة لأننا منسجمين للغاية ـ أحتفظي بالباقي |
Beraber olduğumuza sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأننا نرى بعض وجهاً لوجه |
Konuştuğumuza gerçekten çok sevindim. | Open Subtitles | أنني سعيدة لأننا نتحدث |
Evet. O çocukları bulduğumuz için mutluyum. | Open Subtitles | نعم، سعيدة لأننا وجدنا الأطفال |
Yine de konuştuğumuz için mutluyum. | Open Subtitles | لكنني سعيدة لأننا تحدثنا |
Artık dede-nine olduğumuz için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأننا أجداد. |
- Takıldığımız için mutluyum çünkü senden hoşlanıyorum, Jenna. | Open Subtitles | -تماماً . أنا سعيدة لأننا نقضي الوقت معاً لأنني معجبة بكِ يا (جينا). |
Artık arkadaş olduğumuz için çok mutluyum! | Open Subtitles | أنا جداً سعيدة لأننا سنصبح صديقات منذ الآن |
Bu yolculuğu yaptığımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيدة لأننا قمنا بهذه الرحلة |
Yakında beraber olacağımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | سعيدة لأننا سوف نكون سوياً قريباً |
Aynı fikirde olduğumuza sevindim. | Open Subtitles | سعيدة لأننا متفقين على ذلك. |
Konuştuğumuza gerçekten çok sevindim. | Open Subtitles | أنني سعيدة لأننا نتحدث |
Dave, sonunda tanıştığımıza çok sevindim. | Open Subtitles | ديف" أنا سعيدة لأننا إلتقينا أخيرًا" |