Bu gece bizimle takıldığın için sevindim. | Open Subtitles | لكن, أنا سعيد لأنكِ تتسكعين معنا, الليلة. |
O karıyı bıraktığın için sevindim. | Open Subtitles | وأنا سعيد لأنكِ سمحتِ لها بالفرار |
Sadece bir şeyi sevdiğini söylerken bu kadar rahat olmana sevindim. | Open Subtitles | لا شيء، أنا سعيد لأنكِ مرتاحة لقولكِ أنكِ تحبين شيئا ما |
Ama aramış olmana sevindim. | Open Subtitles | .في الحقيقة أنا سعيد لأنكِ إتصلتي |
Kitty, bugün gelmene çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنكِ استطعتِ القدوم ، كيتي |
Biliyorum pek benim tarzım değil ama, birinin suratına tuğla geçirmeyi bildiğin için mutluyum. | Open Subtitles | اعرف أنها ليست مقايضة مكافئة لحياتي لكني أردت أن أقول فحسب أنا سعيد لأنكِ تعرفين كيف تضربين الرجال بالطوبة |
Tanrım. Hayır, sadece iyi olduğunuza sevindim. | Open Subtitles | يا إلهي أنا سعيد لأنكِ على مايرام |
Günahını itiraf ettiğin için sevindim Lissa. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنكِ إعترفتِ بخطاياكِ يا (ليسا). |
- Güvende olmana sevindim. | Open Subtitles | إنني سعيد لأنكِ بأمان. |
Hayal kırıklığına uğradılar. Senin ve annenin güvende olmasına çok sevindim. | Open Subtitles | ومحبطين، أنا سعيد لأنكِ وأمكِ بأمان |
Betty, seni gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | بيتي انا سعيد لأنكِ هنا |
Bak, buraya kadar geldiğin için mutluyum, ama kestirme yoldan gideceğim. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنكِ سافرت ولكني سأقوم بتسريع ذلك |
Sol çıkışı kullandığın için mutluyum | Open Subtitles | أنا سعيد لأنكِ اتخذتِ مسار اليسار |
Aslında burada olduğunuza sevindim. | Open Subtitles | .في الواقع... أنا سعيد لأنكِ هنا |