Senin kaderin mutlu ve özgür olmak hepsinden de önemlisi, sevilmek. | Open Subtitles | قدرك ان تصبح سعيد و حر و تحب قبل كل شيء. |
Çok tatlı, mutlu ve hayatın çok güzel olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | لطيف جدا و سعيد و تعتقد بأن الحياة ستصبح رائعة. |
Bu tür bir yaşam mutlu ve aynı zamanda ahlâkî yaşamdır. | Open Subtitles | هذا لنوع من الحياة سعيد و فى نفس الوقت أخلاقي.. حياة. |
Ama şimdi ben mutluyum ve hazırlamak senin için büyük bir şey de değildi. | Open Subtitles | و لكن الان.. أنا سعيد و هذا امر لا يهمكِ |
Kocamı mutluluğu ve sağlığı için yaptıklarımdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | دون ذكر ما فعلته لزوجي حتى يبقى سعيد و فعال |
Senin mutsuz olduğunu görüyorum ve mutlu olmanı istiyorum. | Open Subtitles | فقط رؤيتــك غيـــر سعيد و أنــا أريدك أن تكون سعيدا |
öyle mutluyum ki, uçabilirim... elime geçenleri kaybetmek istemiyorum... gökyüzünü böyle masmavi tutmak için ne yapmam gerek? | Open Subtitles | انا سعيد و استطيع ان اطير لا اريد ان افقده ماذا افعل لاحتفظ بالسماء زرقاء هكذا؟ |
Ben sadece onun mutlu ve güvende olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | جيما محقة , أريد فقط أن أتأكد أنه سعيد و بمأمن |
Neden herkes mutlu ve gülümsüyor baba? | Open Subtitles | لماذا الجميع سعيد و مبتسم اليوم ، أبي؟ لماذا الشمس لامعة جدا اليوم؟ |
Ben şimdi burada duruyorum olması, mutlu ve sağlıklı, bu söylemeliyim. | Open Subtitles | حقيقة أنني واقف هنا الآن . سعيد و بصحة جيدة ستقول لك هذا |
Tamam, iyi, o zaman şeytan iding sakıncası olmaz bu yüzden mutlu ve sağlıklı tutabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً لا بأس ، إذاً لن تمانع أن تحدد هوية المشعوذ . كي نبقيك سعيد و بصحة جيدة |
İnsanlarımız mutlu ve bir çok yönden çok şanslıyız. | Open Subtitles | شعبنا سعيد, و نحن محظوظو جداً من العديد من النواحي |
Beni mutlu ve rahat ettirecek birçok şeye sahibim. | TED | لدي الكثير مما يجعلني سعيد و راض |
Neden herkes mutlu ve gülümsüyor, baba? | Open Subtitles | لماذا الجميع سعيد و مبتسم اليوم ، أبي؟ |
"Dışarıda bir yerlerde Danny mutlu ve ben içine karışıp bunu mahvetmeliyim" diyor. | Open Subtitles | في مكان ما خارجاً داني سعيد" و يجب علي أن أتدخل و أخرب عليه " لذا أتجاهلها فقط. |
mutlu ve sağlıklı bir oğlun var. Önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | طفلك سعيد و بصحة جيدة وهذا كل ما يهم |
Evet, mutluyum ve rahatladım. | Open Subtitles | أجل أنا سعيد و مرتاح |
Çocuğunun mutluluğu ve güvenliğinden emin olmak için tüm duyguların, hayatın ve tüm bedenin ikinci planda kalıyor. | Open Subtitles | هذه مشاعرك وهذه حياتك و هذا جسمك كل هذا يأتي ثانيا بعد أن تتأكدي بأن طفلك سعيد و آمن |
Geçeceğim kapıyı seçme fırsatım olmadığı için sadece sağlıklı ve mutlu bir çocuk olsun diye dua ediyorum. | Open Subtitles | الباب الذي سأعبره امل فقط انه طفل معافى و سعيد و انه صبي |
öyle mutluyum ki, uçabilirim... ne güzel bir gökyüzü, cennet gibi bir çatı... böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var? | Open Subtitles | انا سعيد و استطيع ان اطير يا لجمال السماء لن هناك يوم مشمسا هكذا هذا اليوم لا يحدث مرتين |