Şu anda, savcı, hani o tatlı bayan var ya bıçaklarını biliyor ve hakim de kendisine yardımcı olacak... | Open Subtitles | الان, بالخارج هناك السيده النائب العام والمحلفين يسنون سكاكينهم و القاضى سوف يساندهم |
Yüzüme karşı gülümsüyorlar ama arkamı döndüğümde bıçaklarını çekiyorlar. | Open Subtitles | يبتسمون في وجهي ويسحبون سكاكينهم من ورائي |
Gidip bu pisliklerden kaç tanesi bıçaklarını bilemeye başlamış bakacağım. | Open Subtitles | سأرى كم من أولئك الأنذال يسنون سكاكينهم. |
Görüyorsunuz, onlar sadece bıçaklarla nasıl konuşulacağını bilirler. | Open Subtitles | تستطيع ان ترى ان هولاء يتكلمون فقط مع سكاكينهم |
Buraya uzak ülkelerden geliyorlar ve veletlerinin Danimarka sokaklarında silah ve bıçaklarla dolaşmalarına göz yumuyorlar. | Open Subtitles | يأتون هنا من مكان بعيد... ...ويسمحوا لاولادهم الجوظ في شوارع الدنمارك شاهري سكاكينهم |
bıçaklarını, ruhlarını bile verecekler. | Open Subtitles | وسيبيعون سكاكينهم وسيبيعون حتى أرواحهم |
Düşmanlarımız bıçaklarını biliyorlar | Open Subtitles | أعدائنا يحدون سكاكينهم الطويلة |