| Bir heyula, kendi ortamında gizlenemiyorsa saklanır. | Open Subtitles | إنهم خبراء في التخفي سكرانت سيختبئ إلا إذا لم يستطع أن يتخفى في بيئته |
| Bir heyula, Madam Narf'ı öldürmek için her şeyi yapar hatta Tartutic'e olan korkusunu bile unutur. | Open Subtitles | وسيفعل (سكرانت) أى شىء (لقتل السيدة (نارف (لدرجة تجعله ينسى مخاوفه من الـ (تارتوتيك |
| Koruyucu, doğrudan heyulanın gözlerine bakarsa, heyula ya donmuş halde kalır ya da geriye doğru gider. | Open Subtitles | لو قام (الحارس) بالنظر مباشرة (إلى عيون الـ (سكرانت سيُجبر على التجمد فى مكانه أو الرجوع للخلف |
| Evet? O gece yalnızca hilekar bir heyulanın kanunları çiğneyeceğini söyledi çünkü heyulaların çoğu korkarmış. | Open Subtitles | تقول أن سكرانت متشرد فقط سيكسر القوانين في تلك الليلة |
| O gece yalnızca hilekar bir heyulanın kanunları çiğneyeceğini söyledi çünkü heyulaların çoğu korkarmış. | Open Subtitles | قالت أن (سكرانت) أحمر فحسب هو الذى سيخرق قانون تلك الليلة لأن معظم الـ (سكرانتس) خائفون |
| heyulanın seni neden yakalamak istediğini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أعتقد إنه يمكننى معرفة سبب حرص الـ (سكرانت) الشديد على الإمساك بكِ |
| heyula o durumda saldıramaz. | Open Subtitles | (الإستجابة الحركية لـ (سكرانت لن تكون قادرة على الهجوم |
| Bir heyula, kendi ortamında gizlenemiyorsa saklanır. | Open Subtitles | سكرانت) سيختبىء إلا إذا) لم يستطع الإختباء فى بيئته |
| Çimlerin içindeki heyulanın gözlerini görmenin tek yolu bir aynadır. | Open Subtitles | فمن خلال المرآة فحسب يمكن للمرء رؤية عيون (سكرانت) فى العشب |
| Koruyucunun içgüdüleri vardır; heyulanın ne zaman saldıracağını hisseder. | Open Subtitles | يمتلك (الحارس) غرائز تمكنه من معرفة الوقت الذى سيقوم فيه الـ (سكرانت) بالهجوم |
| heyulanın yakında bulunduğunu hala hissediyorum. | Open Subtitles | مازال بإمكانى الشعور بوجود الـ (سكرانت) بالقرب منا |