| Ama sıradan bir sekreter, ev hanımı ya da genç kendi sınırlı imkanıyla karanlık bir odada ufak bir ışık yakabilir. | Open Subtitles | لكن حتى سكرتيرة عادية أو ربة منزل او مراهقة يستطيع كل منهم بطريقته الخاصة البسيطة إضاءة ضوء صغير في غرفة مظلمة |
| Başkanımızın mizah duygusu başkalarına benzemiyor değil mi, sekreter No? | Open Subtitles | روح الدعابـة لرئيسـنا مختلفة ايضـاً أليس هذا صحيح سكرتيرة نوو؟ |
| Vali'nin basın sekreteri fotoğraf çekiminin hapishane sistemine olumlu bir bakış getireceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقِد سكرتيرة الحاكِم الصحافية أنَ جلسَة تصوير ستُعطي لمحة إيجابية عن نظام السجون |
| Bu arada, ben Ann Clyde, Bay Owen'ın sekreteri. | Open Subtitles | بالمناسبه .. أنا آن كلايد سكرتيرة مستر أوين |
| Telefon açıp bana istediğimi getiren bir sekreterim olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن لدي سكرتيرة تجيب على الهاتف وتجلب لي أيّ كان أريده؟ |
| artık devlet sekreterliği haricinde sekreterlik kalmadı... ve sen prosedürleri uygulamıyorsun onları yazıyorsun. | Open Subtitles | ليست أكثر من سكرتيرة على سكرتيرة دولة، وأنت لا تتبعين التعليمات، بل تكتبينها. |
| Belki Bayan Neumann kadar çekici değil ama bana iyi bir sekreter lazım. | Open Subtitles | ربما ليست جذابة كما ملكة جمال نيومان، لكني بحاجة الى سكرتيرة جيدة سكرتيرة؟ |
| Bir kütüphane görevlisi ve bir sekreter Hunt'ın bir kitaba baktığını söylüyorlar. | Open Subtitles | أمينة مكتبة و سكرتيرة تقولان أن هنت قد أخذ كتابا |
| Kardeşim her zaman onun çalıştığı en iyi sekreter olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لطالما قال شقيقي أنها أفضل سكرتيرة حظي بها |
| Herkesin kendi görevi vardı; sekreter, başkan, başkan yardımcısı. | Open Subtitles | كلاًّ منا كان لديه مهمة محددة، سكرتيرة ورئيس ونائب رئيس. |
| Bir ofis aç, sekreter tut ve beni rahat bırak. | Open Subtitles | افتح لك مكتب وضع به سكرتيرة وكف عن مضايقتي |
| Ben sadece sekreter ve yardımcıydım. | Open Subtitles | فضلت أن أكون سكرتيرة ومضيفة. إذا جاز التعبير. |
| Albayın, kadın çalışanlardan sorumlu sekreteri. | Open Subtitles | انها سكرتيرة الكولونيل والمسؤلة عن الطاقم النسائي |
| Üzgünüm Bay Pumpkin ama Bay Langford'un sekreteri adınızı randevu defterinde bulamamış. | Open Subtitles | أنا آسفة ,سكرتيرة السيد لانجفورد لا تعلم شيئاً عن ميعادك |
| Ben May, Başkan Chow'un sekreteri. Olan için üzgünüm. | Open Subtitles | انا ماى سكرتيرة مستر شو واسفة عما حدث الان |
| Pek fazla değil. Benim için işlerin çoğunu yapacak bir sekreterim var. | Open Subtitles | ليس الكثير لدي سكرتيرة تتولى هذه الأعمال |
| ve genellikle sekreterlik ya da ofis işlerinde çalışan kadınların hepsinin beyaz olduğuydu. | TED | وبالنسبة للنساء اللواتي تم توظيفهن، عادةً في منصب سكرتيرة او للعمل بمكتب الاستقبال، كن جميعًا ذوات بشرة بيضاء. |
| Ben dünyanın en kötü sekreteriyim. | Open Subtitles | اوه لا والآن أخبرتك أنا أسوء سكرتيرة في العالم |
| Tek bir kelime dahi. Artık bir sekretere ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا كلمة واحدة، لم أعد بحاجة إلى سكرتيرة بعد الآن. |
| Ee, bay yönetici, anlatsana. Bir sekreterin var mı? | Open Subtitles | اذن , ايها السيد المشرف , هل لديك سكرتيرة ؟ |
| Sana hiç, benim aslında Cinsel Eğitim Bakanı olduğumu çıtlatan olmadı mı? | Open Subtitles | هل ذكروا لك أننى كنت سكرتيرة للتعليم الجنسى ؟ |
| Millet de sanır ki zenginsin, sekretersin, metressin... | Open Subtitles | الناس يعتقدون بأنك متيسر الحال، سكرتيرة ، بنت أبيك المدللة |
| Devlet dairesinde çalışan bir sekreterdi ve ben de öyleyim. | Open Subtitles | لقد كانت سكرتيرة لــ وكالة حكومية و أنا كذلك |
| sekreterini kovmuştu ve bütün eşyalarını camdan atmıştı, anahtarlarını bile. | Open Subtitles | طرد سكرتيرة ورمى أشيائها من النافذة ومن ضمن الأشياء مفتاحها |
| 36 yaşında, boşanmış bir hukuk sekreterisin. | Open Subtitles | انت سكرتيرة قانونية عمرك 36 ومطلقة |
| O gün bütün gece yatağımda uyanıktım ve babamın sekreterinin oturma odasının aynı bizim oturma odasına benzediğini fark ettim. | Open Subtitles | بعدها كنتُ مستلقياً في السرير ليلاً وأدركتُ أن غرفة المعيشة في بيت سكرتيرة أبي كانت تشبه تماماً غرفة معيشتنا |
| Kasabadaki suçlu müdafaa bürolarından birinin sekreteriymiş. | Open Subtitles | هي كانت سكرتيرة قانونية لإحدى شركات الدفاع الإجرامية هنا في البلدة. |
| Kendine yönetici asistanı dedirtmeyi bildi. | Open Subtitles | إستعملت إمكانياتها كي تحصل على الترقية و تصبح سكرتيرة تنفيذية |