| sekreteri, şehir dışında bir davette olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سكرتيرها الإجتماعي قال أنه تم طلبها فى البلدة. |
| Ama bir süre önce, onun erkek sekreteri telefon açtı çok çalışkan, mütevazı ve son derece kibar biri ve bayanın geç kalacağını söyledi. | Open Subtitles | لكن منذ فترة وجيزة ... أتصل سكرتيرها الخاص كفوء جداً ، متواضع جداً .... مؤدب جداً |
| Onun asistanıyım, sekreteri değil. Rutgers'den mezun oldum. | Open Subtitles | أنا مساعدها، ليس سكرتيرها "تخرجت بـ"روتجرز |
| Beni özel sekreteri yapmadıysa bunun altında başka bir şey olmalı. | Open Subtitles | إذا لم أكن سكرتيرها الخاص، فماذا إذن؟ |
| Tanrı bilir! Ben onun sekreteri miyim? | Open Subtitles | لا اعلم اانا سكرتيرها |
| - sekreteri misin? | Open Subtitles | -هل أنت سكرتيرها ؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 