Üç yıl önce, biri, yıldızdan Bıçak yaptı. | Open Subtitles | قبل ثلاث سنوات صنع شخص ما سكّيناً من النجوم |
Aptal, çatışmaya silah yerine Bıçak mı getirdin? | Open Subtitles | يا لك من أحمق، جلبت سكّيناً لمعركة بمُسدّس؟ |
- Bıçağı mı vardı | Open Subtitles | ـ هل كانت تحمل سكّيناً ؟ |
Bıçağı aşçının gırtlağına dayadı. Beni ondan kurtardı. | Open Subtitles | وضعت سكّيناً على حنجرته |
Erkek kardeşi, İsviçre çakısı istemişti. | Open Subtitles | أراد أخاه سكّيناً عسكرياً من "سويسرا" |
Şu bıçaklı çocuk... Onunla dövüşürken durdun. Neden? | Open Subtitles | ذاك الفتى الذي يحمل سكّيناً توقّفتِ عن قتاله، لماذا؟ |
Müşterilerimden biri acildeki doktorlardan birine Bıçak çekmiş | Open Subtitles | أحد موكّلاتي سحبَت سكّيناً على طبيبٍ في غرفة الطوارئ. |
Nerdeyse kadının kalbine Bıçak saplayacaktı. | Open Subtitles | لقد كان سيغرس سكّيناً في قلب تلك امرأة |
Dikkat et çünkü Bıçak da aldım. | Open Subtitles | كُن حذراً، لقد اشتريتُ سكّيناً |
Herkes plastik Bıçak kapsın. | Open Subtitles | فلتأخذ كلٌّ منكنّ سكّيناً مطّاطيّة. |
- Newmann, Bıçak getir. - İşte. - Çizmeyi çıkarmalıyız. | Open Subtitles | (نيومان)، أحضر سكّيناً يجب أن نخلع هذا الحذاء |
Ama yine de, yanında Bıçak taşıyorsun. | Open Subtitles | -ولكن مع ذلك، أخذتَ سكّيناً معكَ |
Bıçağı aşçının gırtlağına dayadı. | Open Subtitles | وضعت سكّيناً على حنجرته |
Büyük bıçaklı bir çocuk. | Open Subtitles | -طفلاً يحمل سكّيناً كبيرة |