Yakında McDonald's zinciri gibi olacak. | Open Subtitles | وسرعان ما تصبح سلسة مثل محلات ماكدونالدز |
DNA zinciri kırılır, mutasyona uğrar... | Open Subtitles | ..وستنكسر سلسة الحمض النووي ..و تتحول إلى سرطان ؟ |
Ama nedense, hepsinin, Kearns'ünkinin bile, kemik uçları yumuşak ve pürüzsüz gibi. | Open Subtitles | ولكن لسبب ما، فهي عندهم كلٌهم، وحتى عند كيرنز سلسة ومصقولة في النهايات |
Tahmin edeyim, güzel bir yoldu, pürüzsüz fotojenik yansımalarla dolu, iki yanda da kusursuz silindirik ağaçlarla birlikte taze çimen, inekler çayırlarda kurtçukların yediği kapılar, çiçek açan çitler elma ağaçlarında elmalar ve ölü yaprak yığınları | Open Subtitles | كلا, دعيني أخمن, كانت الطريق سلسة, تتموج بإنعكاسات جميلة. الأشجار ملتفة اسطوانياً على جانبي الطريق |
Anlaşılan çok akıcı ve bilgili bir konuşmayı yarıda kestim. | Open Subtitles | فمن الواضح أنني اعترضت محادثةً سلسة وغنيّة جداً. |
Genç yetişkinler için gizem romanları serisi yazacakmış. | Open Subtitles | إنه يريد أن يكتب سلسة من القصص عن شباب يحلّون قصص غامضة |
Tüm Güneybatı çapında boyanmamış mobilya ve banyo donanımı satan en geniş mağazalar zincirinin sahibi. | Open Subtitles | مالك أفخم سلسة للأثاث الغير مدهون وسوق تصدير تجهيزات المراحيض فى جميع أنحاء الجنوب الغربى |
Kimse bunun bir şansız tesadüfler zinciri olduğuna inanmayacaktır. | Open Subtitles | لا أحد سيصدق أنها سلسة مصادفات سيئة الحظ |
Eğer zinciri genellikle I intihar ve ben götüreceğim. | Open Subtitles | أذا كانت مفتاح سلسة فسوف أقتل نفسى وأقتلك أيضا |
Tıpkı boktan bir evlilikler zinciri gibi. | Open Subtitles | مثل سلسة غير متقطعة تتكون من زيجات رديئة |
Besin zinciri acımasız bir hiyerarşidir, bir piramittir. | Open Subtitles | كل كليو ونصف من سمكة السيف، لابد أن يكون ألف مرة من مرج البحر سلسة الطعام مدرجة باستمرار، هرمية التركيب |
Yakında Mc Donald zinciri gibi olacak. | Open Subtitles | وسرعان ما تصبح سلسة مثل ماكدونالدز |
Limuzini teftiş ettik. Sürüş tamamen pürüzsüz. | Open Subtitles | لقد تفقدنا الليموزين و القيادة سلسة للغاية |
Tamam, ilk aşama pürüzsüzdü. Bu ise daha pürüzsüz oldu. | Open Subtitles | حسنا، المرحلة الأولى كانت سلسة جداً وهذه أكثر سلاسة. |
Yeni ağda yapılmış gibi pürüzsüz. | Open Subtitles | سلسة كأنها تم تلميها بالشمع لتوها |
Hareketler su gibi akıcı olmalı. | Open Subtitles | إذن الحركة يجب أن تكون سلسة كالماء |
Her şeyi olabildiğince akıcı hale getiriyor. | Open Subtitles | ولكن بنفس الوقت لقيادة سلسة وانسيابية |
Çünkü, gördük ki hayat sadece kazalar serisi. | Open Subtitles | لأنه, كما تبين الحياة سلسة من الحوادث |
Cildin hâlâ o kadar pürüzsüz ve yumuşak ki... | Open Subtitles | بشرتك سلسة و جد رطبة و ملائكية... |
Bu muhteşem avcılar, okyanuslarda yaşan canlılar arasında besin zincirinin zirvesinde yer alırlar. | Open Subtitles | هذا الكائنات المفترسة العظيمة تقبع فوق أعلى قمه سلسة الطعام و يعتبر وجودها من أهم خصائص المحيط السليم |
1991'de bir dizi kaybım oldu. | TED | في عام 1991، تعرضت إلى سلسة من الخسارات. |