"سلفا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• zaten
• çoktan
• önceden
• Şimdiden
• Silva

Sana belki de ilk kez zaten bilmediğin bir şeyi söylüyor olabilirim.
ربما تكون هذه هي المرة التي اخبرك فيها بشيء لا تعرفه سلفا

zaten bir kurbanları var, niye bu çifte de saldırdılar?
لديهما ضحية سلفا في هذه الغابات لم سيهاجمان هؤلاء الثنائي؟

Bana bir şey vermen gerekmez. zaten çok şey verdin.
ليس عليك أن تعطيني شيئا لقد أعطيتني الكثير سلفا

Çıkışı çoktan engellemiştir, ve yavaşça yanan ateşin dumanı da etrafı kaplamıştır.
حيث قام سلفا بسد المخرج و حيث تراكم الدخان من الحريق الأبطأ

Ayrıca eminim testlerin de negatif çıkmıştır yoksa çoktan beni susturmuştun.
وأنا واثق أن فحوصك قد كانت سلبية وإلا كنت أخرستني سلفا

Toraja'da herkesin önceden belirlenmiş bir yaşam miktarı olduğu söylenir.
ويقال في توراجا أن الجميع لديه نوعا ما كمية محددة سلفا من الحياة.

Pencerenin altına vardığınızda, ...son derece derme çatma olan mekanizmanızı faaliyete geçirdiniz ve zaten işlemiş olduğunuz cinayetin korkunç seslerini çıkardınız.
وعندما وصلت أسفل النافذه أدرت الأله الأكثر بشاعه والتى أصدرت هذا الصوت البشع لجريمه قد أرتكبتها سلفا

Bu kesik olduğunda, bu kadın zaten ölüymüş.
عندما حدث هذا الجرح كانت هذه المرأة ميتة سلفا

zaten orada olduğumuza karar verdik. Matkap hattıyla ilgili yanlış bir şey var.
لقد اتفقنا سلفا على أن هناك خطبا ما بخصوص أنبوب الحفر.

Ama hem kredi hem de patent başvuruları redddilmiş çünkü Hichcock zaten aynı patent için başvurmuş ve patent anlaşması yapılıyormuş...
شركة هيتشكوك كانت قد طلبت براءة الاختراع سلفا وصفقة براءة الاختراع قد تمت عن طريق, اقرعوا الطبول رجاء

İnanın ya da inanmayın bu oyunda zaten geç kalmış haldeyiz.
صدق او لا تصدق, نحن متأخرون سلفا في تلك اللعبة

Eğer masum olduğunu anlatmaya çalışıyorsan bunu zaten biliyoruz.
ان كانت هذه طريقتك في القول انك لست القاتل فنحن نعرف ذلك سلفا

Polis telsizini dinliyorsa zaten biliyordur.
انه يعرف ذلك سلفا ان كان يستخدم راديو الشرطة

Eğer zaten doğru iz üzerindeyseniz, ilgiyi soruşturmanızdan profil oluşturmaya kaydırmak zaman ve kaynaklarınızın israfına neden olabilir.
ان نسحب التركيز من تحقيقك و بناء وصف قد يكون مضيعة للوقت والموارد ان كنت سلفا على الطريق الصحيح

"Öde parayı al haberi" olayına zaten tepki gösteriyorlar.
لقد بدأو الثرثرة حول الصحافة المسيّرة بالمال سلفا

Ama Bill bize Kyle'a olanları anlatttı zaten.
لكن بيل كان هنا سلفا لقد أخبرنا بشأن كايل

Ve Karl Beck'i de öldürmek istedin ama çoktan ölmüştü.
و أردت قتل كارل بيك أيضا لكنه كان ميتا سلفا

Arkadaşları gülmeye başladı bile, çoktan katıla katıla gülüyorlar.
و أصدقاؤه يضحكون سلفا. هم يضحكون مسبقا و بشدة.

Bana diğer cesetlerin yerini çoktan... söylemediğini nereden biliyorsun?
كيف تعرف انك لم تخبرني سلفا اين دفنت الجثث الاخرى؟

Bir yüzyıl, sana insan kaderinin önceden belirlendiğini söylüyor.
فى ذات القرن .. يقولون لك أن مصير الإنسان محدد سلفا

Carolyn Şimdiden acı çekiyor ve bu şekilde ölmek istemiyor.
كارولين تعاني سلفا و لا تريد ان تموت بهذه الطريقة

Merhaba, ben Rose Da Silva. Lütfen mesaj bırakın, sizi sonra arayacağım.
أهلا هنا روز سلفا برجاء ترك الرسالة وسأتصل بيك لاحقاً