ويكيبيديا

    "سلفًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çoktan
        
    • Zaten
        
    • Önceden
        
    • daha önce
        
    Benim kimseyi kaçırdığım yok. Bu konuyu ağabeylerinle çoktan konuştuk bile. Open Subtitles حسبك، لم آخذ أحدًا، لقد بيّنت هذا الأمر سلفًا مع أخويك.
    Özellikle çoktan hapse atılmış ve hayatı için korkuları olan biriyle... Open Subtitles لا سيما مع شخص مُعتقل سلفًا ويخشى على حياته
    İzlerini doğru dürüst arasaydınız onlara çoktan yetişirdik. Open Subtitles إذا كنتم يا رفاق أفضل في التتبّعِ، لكنّا وجدناهم سلفًا.
    Bekliyeyim mi. Zaten üç defa beklemeye alındım. Open Subtitles نعم أمانع الإنتظار، لقد انتظرت سلفًا ثلاث مرات
    Düşünmeden edemiyorum. Önceden söylediğin günah ve suçluluk şeyleri. Open Subtitles لا أستطيع التوقّف عن التفكير فيما ذكرته سلفًا عن شعورك باللائمة والذنب
    Harekat ekibimize verdiğimiz botlar. Böyle bağlanmış bağcıkları daha önce görmüştüm. Open Subtitles إنه ما نسلّمه إلى وحدتنا التكتيكيّة، إني رأيته مربوطًا هكذا سلفًا.
    Eminim çoktan anneme söylemiştir, demek ki herkes onun bildiğini her an öğrenebilir. Open Subtitles أنا واثقةٌ من أنه قد أخبر والدتي سلفًا. مما يعني أن الجميع سيعلمون فورًا أنها تعرف.
    Ziyaret için sağol ama yaratıcımla çoktan barıştım. Open Subtitles أقدّر زيارتكِ لكنّي عقدت سلامي سلفًا مع بارئي
    Kanamayı durdurmaya çalıştım ama çoktan ölmüştü. Open Subtitles حاولتُ إيقاف النزيف، ولكنّها كانت ميتة سلفًا
    Geç kaldın tatlım. çoktan öğrendi. Open Subtitles لقد فاتَ الأوانُ يا عزيزتي، إنهُ يعرفُ سلفًا.
    Detroit'te işim bitti ve kiracı çoktan eve taşındı. Open Subtitles انتهيت من ديترويت والمستأجر انتقل سلفًا.
    Önlem almaya çoktan başladım. Aslına bakarsan biz burada konuşurken bile önlem almaya devam ediyorum. Open Subtitles بدأت سلفًا اتّخذ الاحتياطات، إنّي بالواقع أتّخذهم بينما نتحدّث.
    Yaptıkları için minnettarım ama bu şeyleri akademide çoktan öğrendiğimi anlamadığını düşünüyorum. Open Subtitles أُقدّر ما هو فاعل، ولكن لا أعتقد أنّه يعي، بأنّني قد إلتحقتُ سلفًا بالأكاديميّة.
    Bu duvarları sen yapmışsın. İmkânsızı çoktan başarmışsın yani. Open Subtitles إنّك بنيت هذه الجدران، لذا فإنّك حققت المستحيل سلفًا.
    O gece babamla yüzleşmeye gittiğimde, çoktan ölmüştü. Open Subtitles حينما ذهبت لأواجهه تلك الليلة، كان والدي ميّتًا سلفًا.
    Eğer çoktan içeriye girip bizi dışarıda bırakmak istemedilerse. Open Subtitles ما لم يكن الدخلاء بالمكتبة سلفًا ويحاولون منعنا من الدخول.
    Soğuk Savaş, Amerika ile askeri rekabet, Sovyet Toplumu'nun omuzlarına uzun zamandır yük oluyordu Zaten. Open Subtitles الحرب الباردة أو المنافسة العسكرية مع أمريكا كانت سلفًا قد أثقلت كاهل المجتمع السوفيتي
    Ama gördüklerimden sonra, boktan bir şey olduğunu Zaten biliyorum. Open Subtitles لكنني رأيت الناس يفعلون ذلك، أعرف سلفًا أنه مُريع.
    Zaten kendime fotoğrafı e-posta ile atmıştım. Open Subtitles لقد أرسلت الصورة لبريدي الإلكتروني سلفًا على أية حال.
    Sizlere Önceden de söylediğim gibi ilki bizden oldu. Sonra ne demiştim? Open Subtitles أخبرتكم سلفًا أن الأولى تُغتفر، ثم ماذا قلت؟
    Önceden anlaştığımız kurallara dayanarak, Open Subtitles وفقًا لقواعدنا المتفق عليها سلفًا
    Eğer zırvalamaya başlayacaksanız, buna şimdi bir son verin çünkü daha önce yeterince acı çektim... Open Subtitles إن كنت تريدين مضايقتي، فهلا بدأتن بذلك الآن، لأني عانيت من الحزن ما يكفي سلفًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد