Seçtiğin bir yol ve seçilmemiş bir yol var. | Open Subtitles | هناك الطريق اللذي سلكته و طريق لم يسلكه أحد |
Ve bu içine girdiğin ne çeşitten bir yol olursa olsun, bu sen değilsin. | Open Subtitles | ومهماً يكن هذا المسارُ الذي سلكته فهو ليس ما أنت عليه |
Daha önce yürüdüğüm bir yol Kapımın önünde bitiyorsa | Open Subtitles | ...عندما يظهر طريق سلكته من قبل يعود بى مجددا حيث بدأت |
Sadece Seul'a geldikten sonra izlediğim bir yol. | Open Subtitles | هذا الطريق سلكته بعد مجيئي إلى سيئول. |
Tamam mı? Önümde uzun bir yol var. | Open Subtitles | والآن, هناك طريق شاق إذا سلكته... |
Eğer Kirk'ün adamlarının kullandığı minibüste bir GPS sistemi olsaydı geriye dönük olarak yol güzergâhını bulabilir miydik? | Open Subtitles | إذا كان الرجال بشاحنة (كيرك) كانوا يستخدمون نظام لتعقب المواقع هل يُمكنك إستغلال ذلك لتحديد المسار الذي سلكته الشاحنة ؟ |