Onları helikoptere bindirmene izin verdim ve neredeyse ölüyorlardı. | Open Subtitles | لقد سمحت لك أن تضعى الفاتين على هذه الهليكوبتر |
Kızlarımı o paslı tenekeye bindirmene izin verdim ve o gökten düştü. | Open Subtitles | لقد سمحت لك أن فتاتين فى قطعة القصدير الصدء هذه فسقطو من السماء |
Daha önce isteğimi yok saymana izin verdim. Ama bunu bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | سمحت لك أن تتجاهلى أستشارتى وهذا لن يحدث مجدداً |
Ve yatağımda zıplamana izin vermiştim. | Open Subtitles | . وأنا سمحت لك أن تقفز على سريري |
Yedinci sınıfta Açelya Festivali'nde Marcie Hoffman'ın seni almasına izin vermiştim, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أأحتاج أن أذكرك (سمحت لك أن تأخذ (مارسي هوفمان إلى مهرجان الـ"أزاليا" في الصف السابع ؟ |
- Sence daha en başında o kostümü çalmana niye izin verdim? | Open Subtitles | لماذا برأيك سمحت لك أن تسرق البدلة في المقام؟ ماذا؟ |
Üzerimde bir kontrolün olmasına izin verdim | Open Subtitles | سمحت لك أن تتحكم بي |
Erken kalkacağına söz verdiğin için Shark Tank'e bakmana izin verdim! | Open Subtitles | أنا سمحت لك أن تسهر لمشاهدة الحلقة الآخيرة (من (شارك تانك بعد أن وعدتني أن تصحو مبكرا |
- İşemene izin verdim. | Open Subtitles | - هيه ! أنا سمحت لك أن تتبوّل . |