Geçen hafta onu, seninle cep telefonu ile bir oğlanı öpmek ile ilgili konuşurken duydum. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث معكِ على الهاتف في الاسبوع الماضي. عن تقبيل هذا الفتي. |
Onu konuşurken duydum... Bu bir tuzak. | Open Subtitles | لقد سمعتها تتحدث هذا فخ |
Koridorda konuşurken duydum. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث في الرواق. |
Bugün de telefonda çok sessiz bir şekilde biriyle konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | واليوم, سمعتها تتحدث مع أحدهم بالهمس عن أحدهم |
Dün geceki yemekte konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث خلال عشاء الليلة الماضية |
Seninle konuşmasını duydum. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث معك - أنتِ لاشئ بالنسبة لها |
Biraz önce konuşmasını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتها تتحدث الآن |
Anne, onu konuşurken duydum. | Open Subtitles | أمـي, لقد سمعتها تتحدث إلية. |
Onu seninle konuşurken duydum Paige. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث اليك يا بايج |
Onu kasabada Graham'la gördüm ve telefonda onun hakkında konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | رأيتها في المدينة مع (جراهام) و سمعتها تتحدث عنه في الهاتف |
Alton'la konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتها تتحدث مع (ألتون) |