ويكيبيديا

    "سمعتُ أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • diye duydum
        
    • Duyduğuma göre
        
    • olduğunu duydum
        
    • duymuştum
        
    • yaptığını duydum
        
    Esas cevher oymuş diye duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أنّه صاحب الموهبة على أيّ حال
    Matheson'ı yakalama konusunda sana teşekkür borçluyuz diye duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّه علينا شكركِ للإمساك بـ(ماثيسون)
    Duyduğuma göre çocuk yetiştirmek için harika bir yermiş. Open Subtitles لأني سمعتُ أنّه مكان رائع لتنشئة الأطفال.
    Duyduğuma göre beni fırlatmak için mancınık inşa ediyormuş. Open Subtitles سمعتُ أنّه كان يصنع منجنيقاً ليطلقني فوق المدرسة
    İyi birisi olduğunu duydum... Sivildi. Open Subtitles حسناً، سمعتُ أنّه كان رجلاً لطيفاً، وكان مدنياً.
    Babanla hiç tanışmadım ama sağlam herif olduğunu duydum. Open Subtitles لم ألتقِ به قطّ، ولكنني سمعتُ أنّه كان ذو شأنٍ.
    "Saved by the bell"in ekibi için de aynısını duymuştum. Open Subtitles تعلمين, سمعتُ أنّه نفس ماوقع لممثّلي فلم "أنقذوا باللحظة الأخيرة"؟
    Senin hayatın boyunca uğraştığın bir şeyle ilgili hata yaptığını duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أنّه إرتكب خطأ في الحيلولة بينك وبين شيءٍ كنت تعمل عليه طوال حياتك
    Evet! Ve Duyduğuma göre eğer kulağınızı yere koyarsanız kurbanların Tanrı'ya ölmek için yakarmalarının seslerini hala duyabilirmişsiniz. Open Subtitles نعم، و سمعتُ أنّه إن وضعتكم آذانكم على الأرض، ستسمعون صرخات الضحايا.
    Evet, ama Duyduğuma göre o günden beri ırkçılaşmış. Ve bizim yanımızda da bu eleman var. Kim? Open Subtitles نعم، لكنّي سمعتُ أنّه أصبح عنصريّاً، و يوجد معنا هذا الشابّ.
    Güzel bir opera binasıymış Duyduğuma göre. Open Subtitles قرب مبنى "الأوبرا" سمعتُ أنّه جيداً
    Duyduğuma göre bu konuda iyiymiş. Open Subtitles سمعتُ أنّه بارعٌ في هذا
    Babanla hiç tanışmadım ama sağlam herif olduğunu duydum. Open Subtitles لم ألتقِ به قطّ، ولكنني سمعتُ أنّه كان ذو شأنٍ.
    Duvarlarda kan olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أنّه كانت هُناك دماء على الجدران
    Bir 20 bin yıl daha yaşanılmaz olacağını duymuştum. Hem de en az. Open Subtitles سمعتُ أنّه غير صالح للعيش مُجدّداً لما يقرب من 20 ألف عام.
    Eşcinsel olduğunu duymuştum. Herkes onun iyi bir Hıristiyan olduğunu düşünürdü. Open Subtitles سمعتُ أنّه مثلي لكنّه كان مسيحياً صالحاً
    Boston işinde de sana bir tane yaptığını duydum sonra. Open Subtitles سمعتُ أنّه صنع لك واحداً في مُهمّة (بوسطن)؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد