- İyi misiniz? Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones. - Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سعدتُ بمقابلتكِ يا سيدة جونس سمعتُ الكثير عنكِ |
Senin hakkında çok şey duydum ünlüymüşsün gibi hissettim. | Open Subtitles | يا إلهي ، سمعتُ الكثير جداً عنك اشعر كما لو انك مشهور |
Hakkında çok şey duydum, kattıklarınla ilgili. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير من الأخبار الجيدة عنك، وعن مساهماتك |
Hakkında çok şey duydum görünüşe göre hepsi doğru. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير عنك، كلّه صحيح كما يبدو. |
- Evet. Senin hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير عنك |
Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنك |
Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير عنك |
Sizinle ilgili pek çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنك. |
Ben Franklin Whitney, Stina'nın babası. Senin hakkında çok şey duydum, genç adam. | Open Subtitles | أنا (فرانكلين ويتني), والد (ستينا) سمعتُ الكثير عنك, أيها الشاب. |
Senin hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير عنك. |
Sizinle ilgili o kadar çok şey duydum ki. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنكِ |
Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير حولك. |
Bayan Udinov, hakkınızda çok şey duydum. Sonunda tanışmak çok büyük bir zevk. | Open Subtitles | آنسة (أودينوف)، لقد سمعتُ الكثير عنكِ إنّه لشرفٌ ليَّ، التعارف أخيراً |
Sizin hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنكِ |
Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير عنكِ. |
Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنكِ. |
Jeffersonian'da. Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | "في معهد "جيفرسونيون سمعتُ الكثير عنك |
Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعتُ الكثير عنك. |
Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ الكثير عنك. |
Yüzbaşı Chen, Doğu karakolundan Chen Zhen. Sizin hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | أيُّها النقيب، اُدعى (تشين زين)، مِن مركز الشرطة الشرقي، لقد سمعتُ الكثير عنك |