Son isteği olduğunu duydum; böyle hatırlanmak istiyormuş. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت في الوصية هكذا أراد أن يتذكره الجميع |
Arkadaşınla ilişkisi olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت على علاقة مع صديقك |
Onun bir felaket olduğunu duydum, Suz. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت كارثة، سوز. |
Konferansını kaçırdığım için üzgünüm. duyduğuma göre çok dikkat çekiciymiş. | Open Subtitles | أنا آسف فقد فاتتني محاضرتك سمعت أنها كانت رائعة |
İzin aldığını duydum. | Open Subtitles | ... لقد سمعت أنها كانت تاخذ بعض الوقت للراحة |
Onun Penbar'la olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت مع بنبار |
Hamile olduğunu duydum. | Open Subtitles | كنت قد سمعت أنها كانت حاملا. |
Hayır, hayır. Harika biri olduğunu duydum. | Open Subtitles | لا، لا سمعت أنها كانت رائعة. |
Hasta olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت مريضة. |
Bıçağı olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت تحمل سكيناً. |
duyduğuma göre Izu'daki yerel bir kanalmış. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت على القناه المحليه بـ إيزو |
Benim duyduğuma göre ortağı tam bir baş belasıymış ve o da gittiğinden beri kutlama yapıyormuş. | Open Subtitles | لقد سمعت أنها كانت لئيمة جدا وأنه منذ أن إنفصل عنها وهو يحتفل. |
Ama en son duyduğuma göre, Facebook'ta diverküliti hakkında paylaşımlar yapıyor, sempati arıyormuş. | Open Subtitles | لكن أخر ما سمعت أنها كانت على الفايسبوك تتحدث عن التهاب الرتوج تبحث عن التعاطف |
Oyların çoğunluğunu aldığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها كانت أغلبية ساحقة |