"سمعت انهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• diye duydum
• Duyduğuma göre
• olduğunu duydum
• olduğunu duymuştum
• olduklarını duymuştum

Ben, doktorlar sağda solda golf oynarken tüm işi hemşireler yapıyor diye duydum.
لقد سمعت انهم يقومون بكل الشغل عندما الدكاترة يلعبون الغولف في مكان ما

Savaşçı prensesin saldırısına uğramışlar diye duydum ben de.
لقد سمعت انهم اخدو جرعه كبيره من الاميره المحاربه

Bak, Duyduğuma göre silahları Miami'de karaborsadan hükümetin askerlerinden ediniyorlar.
سمعت انهم حصلوا علي الاسلحة من السوق السوداء في ميامي, من جيش الحكومة

Evet Duyduğuma göre muhabbetlerine doyum olmuyormuş.
اشجار ، حسنا لقد سمعت انهم متحدثين رائعين

Kendilerine Clayton çetesi diyen bir grup vampirin milletin başına bela olduğunu duydum.
لقد سمعت انهم وضعوا انفسهم في بعض المشاكل مع بعض مصاصي الدماء باسم عصابة اولتن

Buranın pastırmalı sandviçinin çok iyi olduğunu duydum.
"لقد سمعت انهم يقدمون شطيرة بسطرمة رائعة هنا"

Hep iyi bir liderleri olduğunu duymuştum.
سمعت انهم كان لديهم قاده جيدون علي الدوام

Birkaç ay önce okulun spor salonunda bir gece kilitli kaldılar diye birlikte olduklarını duymuştum.
في الواقع، أنا سمعت انهم معاً لأنهم حُبسوا في صالة الرياضة في ليلة منذ بضعة أشهر

Beyaz kan hücresi çok çıkarsa madalya veriyorlarmış diye duydum.
هيي، لقد سمعت انهم يعطون هدية وشاح لكل تعداد كريات بيض جيد

O bayrağı sana vermeden önce, bir düzine çalıntı saati sana zorla çıkarttırdılar diye duydum.
سمعت انهم قبل جعلك ترفع العلم قامو بنزع ساعاتك

Seni bu işe sürüklemişler diye duydum.
...اتعرف سمعت انهم فاجئوك بالعمل هنا ، همم ؟

Seni buraya sürüklemişler diye duydum.
سمعت انهم فاجئوك بالعمل هنا همم ؟

Duyduğuma göre deneyecek iki çeşit tavuk varmış.
لقد سمعت انهم طبخوا نوعان من الدجاج عليكِ ان تتذوقيهم.

Duyduğuma göre daha fazla anne karnında denek bulurlarsa çıkarmakla veya anneleri kurtarmakla uğraşmayacaklarmış.
سمعت انهم ان وجدوا المزيد عن موضوع الرحم فلن يزعجوا انفسهم باستخراج الأطفال

Benim Duyduğuma göre Hindistan'dan kovulmuş çünkü onun zehirli kurabiyelerini yiyip ölenler olmuş.
سمعت انهم ارسلوه ألي الهند... .لأنالناستموت. من أكل الطعام المسموم.

Duyduğuma göre onlar turu geçmişler.
لقد سمعت انهم حصلوا على جولتهم

son Duyduğuma göre hâlâ onları arıyorlarmış.
اخر ما سمعت انهم ما زالو يبحثون عنهم

Çünkü, en orada kar konisi tatlısı olduğunu duydum.
لقد سمعت انهم يبيعون اقماع الثلج

Evet ve hatta onların et kamyonları olduğunu duydum.
نعم وقد سمعت انهم حصلو على شاحنة لحم

Orada insanlara ihtiyaç olduğunu duydum.
سمعت انهم بحاجة إلى أشخاص

Her zaman iyi bir liderleri olduğunu duymuştum.
سمعت انهم كان لديهم قاده جيدون علي الدوام

Çok iyi olduklarını duymuştum.
سمعت انهم كانوا جيدين للغاية