Aslına bakarsan, gerçek adamların ordusunda bir halt beceremediğini duydum! | Open Subtitles | في الواقع سمعت بأنك لم تستطع فعلها في الحياة العسكرية |
Park hakkında sana özel olarak söylediğim bazı şeyleri yazacağını duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك ذاهبة لطبع بعض الاشياء الخاص التي قلت حول المنتزة |
Senin bir yıldız olduğunu duydum kilise korosunda ve lekeli bir camı yüksek bir notayı okurken kırdığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنك نجمة في جوقة الكنيسة وبأن الزجاج تشقق عندما غنيت نغمة عالية بتلك الطريقة تلفت إنتباه الرب |
Dün gece sana hakaret ettiğini ve dövüşmeye ...cesaret edemediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك أهنت بواسطته ليلة أمس ولم يرعب ظهر معركة. |
Hey! Duyduğuma göre dedenle birlikte ayılarla epey vakit geçirmişsiniz. | Open Subtitles | حسناً، لقد سمعت بأنك وجدكِ كنتم تقضون وقتاً مع الدببه |
Kısa bir süredir, Kasabada olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | حسنا, سمعت بأنك كنت في المدينة منذ وقت قصير |
Bu mahallede yaşıyorum. Süt dağıtımı için birini aradığınızı duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك تحتاجين لشخص ما ليقوم بتسليم الحليب |
Süt dağıtımı için bir elemana ihtiyacınız olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك كنت تبحثين عن شخص ما لتوزيع الحليب |
Burnundan ses geliyor diye bir adamı kovduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك فصلت الموظف الأخير لأن أنفه كان يصدر صفيراً |
Bayan Eliza, George Wickham'dan çok hoşlandığınızı duydum. | Open Subtitles | أنسة اليزا لقد سمعت بأنك سعيدة بصداقتك مع السيد جورج ويكهام |
Kulüplerindeki tüm kızlarla yattığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنك ضاجعت كل فتاةٍ في كل نادٍ من نواديك كأحد المتطلبات |
Freddy, bugün bizim kaplumbağayı kurtardığını duydum. | Open Subtitles | فريدي , لقد سمعت بأنك أنقذت السلحفاة أولي اليوم |
Şu matematik öğretmeni, Gettys davası. Çok parlak olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | فى تلك القضية الخاصة بمدرس الرياضيات جيتيز سمعت بأنك كنت رائعاً |
Yoğun bakımdan çıkartıldığını duydum. Daha iyi hissediyormuşsun. | Open Subtitles | سمعت بأنك نُقلت من وحدة العلاج المكثّف, كنت تشعرين بتحسن. |
California'ya döndüğünüzü duydum, Kraliçe sizden övgüyle bahsediyor. | Open Subtitles | سمعت بأنك عدت إلى كاليفورنيا وقلت بأنه من الواجب تقديم نفسى كما أن الملكة تتكلم كثيرآ عنك |
California'ya döndüğünüzü duydum, Kraliçe sizden övgüyle bahsediyor. | Open Subtitles | سمعت بأنك عدت إلى كاليفورنيا وقلت بأنه من الواجب تقديم نفسى كما أن الملكة تتكلم كثيرآ عنك |
Buraya ara sıra geldiğini duydum. Bu gece de biraz içkiye ihtiyacın olacağını düşündüm. | Open Subtitles | سمعت بأنك تأتي هنا فاعتقدت أنك قد تحتاج لشراب |
Kuzeyde biryerde benzincilik yaptığını duydum doğru mu? | Open Subtitles | سمعت بأنك كنت تضخ الغاز في مكانٍ ما في الشمال،صحيح؟ |
Duyduğuma göre Bobby Vu'yu ziyaret etmişsin. | Open Subtitles | لقد تم قوله, سمعت بأنك قمت بزيارة لبوبي فو |
Fransız olduğunuzu duymuştum. İngilizce bildiğinizi hayal etmiştim. | Open Subtitles | سمعت بأنك فرنسي تصورتُ أنك تتحدث الانجليزية |
Duyduğum kadarıyla dünyanın bir çok yerine gitmişsin... | Open Subtitles | لقد سمعت بأنك قمتى بزيارة معظم أنحاء العالم |
Sizin manastırımıza geleceğinizi duyduğumda dualarıma bir cevap geldiğini düşündüm. | Open Subtitles | عندما سمعت بأنك قادمٌ إلى ديرنا إعتقدت أن هذا كان تلبيةً لصلواتي |