ويكيبيديا

    "سمعت بأنّك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu duydum
        
    • duymuştum
        
    • olduğunuzu duydum
        
    Sana da tebrikler. Artık büyük bir fotoğrafçı olduğunu duydum. Open Subtitles ولك أيضا، سمعت بأنّك أصبحت مصوره كبيره الآن
    Yatakta iyi olduğunu duydum. Sırrın nedir? Open Subtitles لقد سمعت بأنّك جيّد في الفراش، ما هو سرك؟
    Kendi fitness programın olduğunu duydum, tebrikler. Open Subtitles تهانيي سمعت بأنّك حصلت على عرض لللياقه؟
    Onurlu ve dürüst olduğunu duymuştum, yalanmış. Open Subtitles سمعت بأنّك كنت رجل شرف وكرامة، لكنّ كان هذا كذباً
    Biraz beceriksiz olduğunu duymuştum. Open Subtitles تعرف سمعت بأنّك كنت فاشلاً قليلاً
    İyi bir menajer olduğunuzu duydum, Koca Willie ile iyi şeyler yapıyorsunuz. Open Subtitles لقد سمعت بأنّك مدير جيّد حقاً وأنّك فعلت أشياءً جيّدة من أجل بيج ويلي
    Kendi fitness programın olduğunu duydum, tebrikler. Open Subtitles تهانيي سمعت بأنّك حصلت على عرض لللياقه؟
    Operaya çok düşkün olduğunu duydum. Open Subtitles ! سمعت بأنّك مُغرمة جداً بالأوبرا ..
    Burada olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك كنت هنا.
    En iyi olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك الأفضل
    - Silahın olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت بأنّك تملك سلاحاً
    Avery McKernon'ı ikna etmek üzere olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك قمت بعملٍ جيد مع (ايفري مكرنون)
    Senin Jackie Chan'in öğrencisi olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك خليفة, (جاكي تشان)
    Tiancheng'deki en hızlı silah çeken kişi olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت بأنّك السلاح الأسرع في "تيان شينغ".
    Yolda giderken birkaç kardeşini yanına aldığını duymuştum Sert Çocuk. Open Subtitles سمعت بأنّك إلتقطت بعض إخوتك ... على طريقك أيها الرجل القوي
    Sorduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت بأنّك كنت تسأل.
    Hapishanede olduğunuzu duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك كنت في السجن.
    Uyuşturucu kaçakçısı olduğunuzu duydum. Open Subtitles سمعت بأنّك تاجر مخدّرات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد