Sana da tebrikler. Artık büyük bir fotoğrafçı olduğunu duydum. | Open Subtitles | ولك أيضا، سمعت بأنّك أصبحت مصوره كبيره الآن |
Yatakta iyi olduğunu duydum. Sırrın nedir? | Open Subtitles | لقد سمعت بأنّك جيّد في الفراش، ما هو سرك؟ |
Kendi fitness programın olduğunu duydum, tebrikler. | Open Subtitles | تهانيي سمعت بأنّك حصلت على عرض لللياقه؟ |
Onurlu ve dürüst olduğunu duymuştum, yalanmış. | Open Subtitles | سمعت بأنّك كنت رجل شرف وكرامة، لكنّ كان هذا كذباً |
Biraz beceriksiz olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | تعرف سمعت بأنّك كنت فاشلاً قليلاً |
İyi bir menajer olduğunuzu duydum, Koca Willie ile iyi şeyler yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنّك مدير جيّد حقاً وأنّك فعلت أشياءً جيّدة من أجل بيج ويلي |
Kendi fitness programın olduğunu duydum, tebrikler. | Open Subtitles | تهانيي سمعت بأنّك حصلت على عرض لللياقه؟ |
Operaya çok düşkün olduğunu duydum. | Open Subtitles | ! سمعت بأنّك مُغرمة جداً بالأوبرا .. |
Burada olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك كنت هنا. |
En iyi olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك الأفضل |
- Silahın olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنّك تملك سلاحاً |
Avery McKernon'ı ikna etmek üzere olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك قمت بعملٍ جيد مع (ايفري مكرنون) |
Senin Jackie Chan'in öğrencisi olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك خليفة, (جاكي تشان) |
Tiancheng'deki en hızlı silah çeken kişi olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك السلاح الأسرع في "تيان شينغ". |
Yolda giderken birkaç kardeşini yanına aldığını duymuştum Sert Çocuk. | Open Subtitles | سمعت بأنّك إلتقطت بعض إخوتك ... على طريقك أيها الرجل القوي |
Sorduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك كنت تسأل. |
Hapishanede olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك كنت في السجن. |
Uyuşturucu kaçakçısı olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك تاجر مخدّرات |