Çünkü halen on dört sene önce olduğunuz kişi olmalısınız. | Open Subtitles | لأنك يجب أن تكون نفس الشخصِ عندما كنت 14 سنةً |
Tam güneş tutulması otuz beş sene sonra görünecek. | Open Subtitles | كسوف الشمس الكامل الأول الّذي سَيُرى محلياً في مدى 35 سنةً |
Bakalım 11 sene önce çakışan bir yer var mı? | Open Subtitles | لضحايا Jekyll، يَرى إذا هناك كَانَ تداخلاً قبل 11 سنةً. |
40 yıldır bugünün gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | إنتظرتُ مدى 40 سنةً لهذا اليومِ للمَجيء ،الآن إلى هُنا |
20 yıI boyunca bizden farklı bir hayat yaşadın. çocuğumuz öldü. | Open Subtitles | قد عشت حياةً مختلفةً لمدة عشرون سنةً, وفى النهاية ابننا ميت |
Aslında, bu adam 20 yıldan uzun bir süredir ölü. | Open Subtitles | في الواقع، هذا الرجل ميت منذ قرابة الـ 20 سنةً |
25 yılı aşkın bir süredir gerçekten kafamı kurcalıyor ve belki 25 yıl daha böyle devam edecek. | TED | إنها حقا تحيرني منذ أكثر من 25 عاما، وربما تستمر كذلك طوال 25 سنةً أخرى. |
O hazineyi bulmak 40 yılımı aldı ve bir 40 yıl daha sürse bile onu geri almayı planlıyorum. | Open Subtitles | لقد أخذ ذلك مني أربعين سنةً للعثور على هذا الكنز و أخطط لإستعادته, حتى لو أخذ ذلك مني أربعين سنة أخرى |
Hep hapşıracak gibi dururdu ve çok yazık oldu çünkü o sene memelerim bir harikaydı. | Open Subtitles | يبدو كأنه على وشك ان يعطس و الذي هو شئ مخجل لأني كنتُ أقضي سنةً جيدةً مع صدري |
Ve 40 sene boyunca inşaa ettiğim her şey yok olacak. | Open Subtitles | وكل شئياً بنيتهُ في الأربعين سنةً الماضية سيذهب هباءٍ |
Seni 20 sene önce boşamalıydım. | Open Subtitles | كان يَجِبُ أَنْ اتظلق من قبل 20 سنةً. |
Parker, 25 sene önce bu olay olduğunda, sen ikinci sınıfta mıydın? | Open Subtitles | باركر ، دعني أفهم ذلك عندما حدث ذلك قبل 25 سنةً . . |
Parker, 25 sene önce bu olay olduğunda, sen ikinci sınıfta mıydın? | Open Subtitles | باركر ، دعني أفهم ذلك عندما حدث ذلك قبل 25 سنةً . . |
12 sene önce hamileliğinin mecburi sonlandırılmasından sonra kaçana kadar deney için bu tesise hapsedilmiş. | Open Subtitles | إنحصرتْفيهذهالمبنىمنقبل لتجربة ما... ... حتىهَربتْ... ... بعدالإنهاءِالإجباريِ في حملِها قبل 12 سنةً. |
Aslında, ne kadar süreceği... 70 küsür sene. | Open Subtitles | ...حسناً, يعتمد على مدة سبعون سنةً إضافية |
15 yıldır Roma'da bu taksiyle çalışıyorum ve şimdiye kadar aynı müşteriyi iki kez almadığıma yemin ederim. | Open Subtitles | كانت لدي هذه التاكسي منذ 15 سنةً في روما وخلال 15 سنة أقسم بأني لم أقم بإيصال شخصٍ مرّتين |
Sadece eski çağlarda değil onlar, 70 milyon yıldır halen daha en başarılı tatlı su yırtıcıları. | Open Subtitles | قد يكونوا قدماء ولكن بعد مرور 70 مليون سنةً فهم لا يزالون اكثر مفترسي المياه العذبة نجاحا |
Beraber geçirdiğimiz 20 yıI boyunca hiçbir zaman yalan söylemekte ne kadar iyi olduğunu farkedemedim, Jacques. | Open Subtitles | عشرون سنةً معًا و لم أعرف أبدًا أنك كنت جيد في الكذب, يا جاك |
Aslında, bu adam 20 yıldan uzun bir süredir ölü. | Open Subtitles | في الواقع، هذا الرجل ميت منذ قرابة الـ 20 سنةً |
Tükettiğim 20 yılı mı soruyorsun? | Open Subtitles | العشرون سنةً الأخيرة؟ كانت مليئة بالتغيرات |
Ben de bu hastalıktan muzdaribim. Bu hastalık yüzünden adam kaçırma, soygunculuk ve cinayete teşebbüs suçlarından, 24 yılımı hapishanede geçirdim. | TED | هي حالةٌ مزمنة قد عانيت منها كثيرًا، حتى أني قبعت في السجن لمدة 24 سنةً تحت الحكم المؤبد، بتهمة الاختطاف، والسرقة، ومحاولة القتل. |
1992 de, insanların hayatlarının tehdit altında olduğu bir yıl olacaktır. | Open Subtitles | سنة 1992 ستكون كذلك سنةً ستتهدد خلالها حياة الكثير من البشر |
Bu sabah elime doğan ikizlerin annesi 15 yaşında bir kızdı. | Open Subtitles | هذا الصباحِ سلّمتُ مجموعة من التوائمِ إلى بنت عمرها 15 سنةً. |
Son 15 yılda kusursuz tek bir vücudun olmadığı sonucuna vardım. | TED | على مدى 15 سنةً الماضية، وصلت إلى استنتاج يقول أنه لا يوجد جسم مثالي. |
Aradan 40 yıl geçti ve onunla kıyaslanabilecek kimse çıkmadı. | Open Subtitles | لقد مرّت اربعون سنةً الآن ولا أحد يمكنه الإتصال بها. |
Aslında 21 yaşındasın, Boon. 6 ay sonra mezun olacaksın. | Open Subtitles | بأمانة، أنت بعمر 21 سنةً وبعد ستّة شهورِ، ستَتخرّجُ |