Ama bu yağ tulumu hayvan en az 15 yıl daha yaşar. | Open Subtitles | لكن تلك الكرة السمينة من الفراء يمكن أن تعيش 15 سنة أخرى |
Ve sevdiğim herkesle bir yıl daha geçirmek, beni mutlu eder. | Open Subtitles | و لدي سنة أخرى أقضيها مع من أحب ,لذا ,أنا بخير. |
Ve bu durum bu hücreleri birkaç milyar yıl daha mutlu etti. | TED | وذلك تسبب في هذه الخلايا -- التي جعلتهم سعداء لمليار سنة أخرى. |
Bazı insanlar da, "beyin çok karmaşık, "bir 50 sene daha alır" diyor. | TED | شيء آخر يقوله الناس :- إن الأدمغة شديدة التعقيد. ستأخذ 50 سنة أخرى. |
Endişelenme, o sert bir moruktur. 20 yılı daha var. | Open Subtitles | إنـه في أحسن حـال، أبوك أمـامه 20 سنة أخرى |
Ve yaşamda için sonraki ilginç aşama yaklaşık bir milyar yıl daha aldı. | TED | وبالتالي المرحلة التالية المثيرة للإهتمام في الحياة استغرقت حوالي مليار سنة أخرى. |
Amerika tüm bunları düzeltmek için bir 50 yıl daha bekleyemez. | TED | أمريكا لا تستطيع الانتظار 50 سنة أخرى حتّى تصلح الوضع. |
Yani anneannem 101 yaşını gördü, bende umarım bir 30 veya 40 yıl daha yaşarım. | TED | أعني, أحب أن ..أنت تعلم أن جدتي عاشت 101 عاما, لذلك آامل أن يكون لدي 30 او 40 سنة أخرى. |
50'lerin sonunda ve sağlıklıysan, rahatça bir 20, 25 yıl daha yaşarsın. | TED | إن كنت في أواخر الخمسين وتتمتع بصحة جيدة، فأنت ستعيش ببساطة 20 أو 25 سنة أخرى. |
Gökbilimciler, Güneş'in 3 ile 5 milyar yıl daha enerji üretecek kadar gaz içerdiğini tahmin ediyor. | TED | يتوقع علماء الفلك بأن شمسنا تحتوي ما يكفي من الغازات لإنتاج الطاقة لمدة 3 حتى 5 بلايين سنة أخرى. |
Dinozorlar 12 milyon yıl daha hüküm sürdü. Egemenlikleri, ateşli bir kıyamet tarafından yok edilmeden hemen önce. | TED | سادت الديناصورات لمدة 12 مليون سنة أخرى حتى انقراض هيمنتهم حال وقوع الكارثة النارية. |
Güneş dört buçuk milyar yıldır parlıyor, fakat sıcaklığını kaybedene kadar bir altı milyar yıl daha var. | TED | تشرق الشمس منذ أربع بلايين ونصف بليون سنة ولكن لن ينفد وقودها حتى تنقضى ستة بلايين سنة أخرى |
Eğer bu yolda bir yıl daha harcarsak... bu işe harcadığımız toplam zamanı... sadece yüzde 5 oranında fark ettirecek. | Open Subtitles | اذا اُضطررنا ان نمضى سنة أخرى فى بحثنا.. , سيكون الوقت الأضافى الذى سنضيعه.. |
Hayır, onlar meşe. 100 yıl daha dayanırlar. | Open Subtitles | لا ، إنها من شجر البلوط ، إنها ستمكث لمائة سنة أخرى |
Bize 100 yıl daha yaşamayı bağışlayacak herhangi bir sus payı sonsuzluğa bedeldir. | Open Subtitles | إن مئة سنة أخرى تعتبر كالسرمد بالنسبة لنا. |
O hazineyi bulmak 40 yılımı aldı ve bir 40 yıl daha sürse bile onu geri almayı planlıyorum. | Open Subtitles | لقد أخذ ذلك مني أربعين سنةً للعثور على هذا الكنز و أخطط لإستعادته, حتى لو أخذ ذلك مني أربعين سنة أخرى |
Bazıları için ilk. Diğerleri için, bir yıl daha. | Open Subtitles | بالنسبة للبعض أول سنة وللبعض الآخر سنة أخرى |
Allah izin verirse en az 20 yıl daha yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن يمنحني الله عشرين سنة أخرى لأعيشها |
Bu hafta sonu gerçekden çok fazla eglendik, ve biz kesinlikle bunu yapana kadar bir 25 sene daha bekleyemeyiz. | Open Subtitles | تسلينا كلّنا في عطلة الأسبوع هذه وعلى الأرجح ليس علينا الإنتظار 25 سنة أخرى لفعل ذلك مجددّاً |
Onlara cevap gönderirsek, ulaşması bize 200 ışık yılı daha alır. | Open Subtitles | إذا أرسلنا رد سيتطلب الأمر مئتي سنة أخرى للوصول إليهم |
Bir 50 yılın daha var sadece ya da çek git bitsin gitsin. | Open Subtitles | أمامك 50 سنة أخرى للمحاولة قبل أن يفوت الأوان |