Hatta bunu kendisi teklif ederse yapmasını biz sağlarız. | Open Subtitles | فى الواقع , بما أنه أقترح الأمر بنفسه سنحرص على ألتزامه بذلك |
Suudi Arabistan'a geri dönüp, kilo alıp burka giyip ve hayatının geri kalanını perişan bir şekilde yaşamasını sağlarız. | Open Subtitles | سنحرص على أن لا يكون لديها الخيار إلا الرجوع إلى المملكة العربية السعودية ليزيد وزنها و ترتدي البرقع لبقية حياتها البائسة. |
Napier'ın üstün gelmesini sağlarız mutlaka ve ben de Shelby cevap bile veremeden sırasını geçirtirim. | Open Subtitles | سنحرص على أن " نايبر " يحرز النقاط ثم أضرب بمطرقة قبل أن يقوم " شيلبي " بالرد عليها |
Mahzenin kendi havalandırma sistemi var, kaplanın iyice tost olacağından emin olacağız. | Open Subtitles | الخزنة مزودة بجهاز تكييف خاص سنحرص على أن يكون الجو جميلا و حارا |
Onları bir yakalayalım, adalete teslim edeceğimize emin olacağız! | Open Subtitles | و حين نمسك بهم، سنحرص أن تأخذ العدالة مجراها |
O zaman kimsenin öğrenmemesini sağlarız. | Open Subtitles | حسناً,سوف سنحرص على ان لا يعرف احد |
Her şeyin içine sinmesini sağlarız. | Open Subtitles | سنحرص على أن تكون مرتاحاً لكل شيء. |
Seni bulamamalarını sağlarız. | Open Subtitles | سنحرص على ألا يجدوك |
- Meraklanma, Doktor güvenliğini sağlarız ama Nazi denizaltısına yüklenecek atom bombasını... | Open Subtitles | لا تقلق، حضرة الدكتور، سنحرص على سلامتها، -ولكن علينا منع القنبلة النووية ... -الذرية . |
Emin ol bunun olmasını sağlarız. | Open Subtitles | سنحرص على ذلك |
Buluşmanın planlandığı gibi olduğundan emin olacağız. | Open Subtitles | سنحرص على أن تسير المقابلة وفق الخطة |
Borunun ona dokunmadığından emin olacağız. | Open Subtitles | ثم ستبدو و كأنها مجرى ..... و سنحرص على ألا يلمسها الأنبوب |
Bunun anlamı yuttuğundan emin olacağız. | Open Subtitles | مما يعني اننا سنحرص على ان تبتلعها |