Eğlence bitti. Bundan sonra yürüyeceğiz. | Open Subtitles | المرح انتهى من الآن وصاعدا, سنسير على الاقدام. |
Görünüşe bakılırsa buradan itibaren yürüyeceğiz. Neden? | Open Subtitles | يبدو أننا سنسير على أقدامنا من هنا لماذا؟ |
Bundan sonrasını yürüyoruz. Yapacağımız bu, değil mi? | Open Subtitles | سنسير من هنا هذا ما سيحدث الآن؟ |
Konuşmayı kesip daha hızlı gideceğiz. | Open Subtitles | سنسير أسرع إن توقفت عن الكلام قد تكون مصابة بأذى |
Elçiliğe Yürümek zorundayız. Nehiri izlersek bizi şehire götürecektir. | Open Subtitles | سنسير حتى السفارة إذا سرنا مع هذا النهر سيوصلنا للمدينة |
Başka kimsemiz yok. Birlikte usulca Yürürüz bu yolda. | Open Subtitles | ليس لدينا أي أحد آخر وسويًا سنسير بهدوء |
- yürüyelim. Fazla uzak değil, değil mi? - Bu gece Yürümek mi istiyorsun? | Open Subtitles | ـ سنسير , انها على بعد ميلاً من هنا ـ هل سنسير الليلة بأكملها؟ |
Yavaşça ilerleyeceğiz, çünkü dereden olması gerekenden fazla ses çıkabilir. | Open Subtitles | سنسير ببطء حتى لانحرك قاع الجدول اكثر من اللازم. |
Galiba buradan itibaren yürüyeceğiz. Neden? | Open Subtitles | يبدو أننا سنسير على أقدامنا من هنا لماذا؟ |
Biz sadece halıda yürüyeceğiz, ellerimizi tutarak. | Open Subtitles | نحن فقط سنسير على البساط سويا متشابكي الأيادي إذا كنت موافقة على ذلك |
Bir gün o yerde yürüyeceğiz ve intikamımızı alacağız. | Open Subtitles | و يوماً ما, سنسير نحو ذلك المكان و سنأخذ بثأرنا |
- Buyurun, beyim. - Bu adamla ilgilen. Ve hazırlanın, bir kaç gün içinde kuzeye yürüyeceğiz. | Open Subtitles | نعم مولاي إنتبه لهذا الرجل وحضر نفسه خلال أيام سنسير شمالاً |
Galiba yürüyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنسير |
Beş dakika koridorda yürüyoruz. | Open Subtitles | خمس دقائق، سنسير في الصالة. |
Gün gelecek oraya intikamımızı almak için gideceğiz. | Open Subtitles | و يوماً ما سنسير نحو ذلك المكان و سنأخذ بثأرنا |
Dikkatli olmalıyız. Buradan sonrasını Yürüyerek gideceğiz. Al bakalım. | Open Subtitles | لابد وأن نلعبها على النحو الصائب من هنا سنسير على أقدامنا، هنا |
Hadi Moe'nun yerine gidelim. Hem Yürürüz hem de döversiniz. | Open Subtitles | لنذهل إلى حانة (مو)، سنسير بينما تسددون لي اللكمات |
Bizde gidiyoruz. Sizinle yürüyelim. | Open Subtitles | أننا متجهان إلى هذا الطريق سنسير معك |
Günde 12 saat, sık çalıları keserek ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | سنسير في الغابات الكثيفة 12 ساعة في اليوم |
Yürüyerek yola çıkacağız. Otostop yapacağız. | Open Subtitles | سنسير عائدين للطريق ونوقف سيارة ونستقلها |
Yarı yola kadar arabayla gidip sonrasını yayan kat edeceğiz... - ...ki yaklaştığımızı anlamasınlar. | Open Subtitles | سنقود حتى منتصف الطريق، ثم سنسير على الأقدام حتى لا يسمعوا إقترابنا. |
Bence bu, uzun bir yürüyüş olacak. | Open Subtitles | أظننا سنسير كثيراً |
Tünellere buradan gireceksiniz bu nehre kadar bir kaç km yürüyeceksiniz, adamım size hangi tünel olduğunu gösterecek. | Open Subtitles | الأنفاق موجوده هنا و سنسير 7أميال لهذا التفرع رجالي سيرشدوكم للنفق الذي تسلكوه |