Çok uzun yıllar önce kimin savaşı kazanıp kaybettiğinin önemi yok. | Open Subtitles | لا يهمّ من خسر الحرب أو انتصر فيها منذ سنوات كثيرة |
Hayır, uzun yıllar süren rahatlığın bedelini ödüyorlar. | Open Subtitles | لا, إنهم يدفعون ثمن سنوات كثيرة من الليونة |
Anne, önünde uzun yıllar, bir düzine de torun olacak. | Open Subtitles | سوف يكون لك سنوات كثيرة و عدد كبير من الأحفاد أيضا |
Khruschev dedi ki "Bakın çoktan bir sürü yıl geçti ve batılı ülkeler Almanya ve barış anlaşması, özellikle Batı Berlin konusunda hiçbir şey yapmıyorlar bu yüzden toplantıda bu konuda yeni başkana iyice baskı yapacağım." | Open Subtitles | قال: "استمع إلى، سنوات كثيرة مرت بالفعل أناتولي دوبرينين الخارجية السوفياتية |
Bir sürü yıl. | Open Subtitles | إنها سنوات كثيرة |
Ve bugünden Yıllarca sonra, yatağınızda ölürken bugünden o güne kadar ki tüm günlerinizi buraya tekrar gelebilme şansı için buraya tekrar gelip düşmanlarımıza yaşamlarımızı alabileceklerini ama özgürlüğümüzü asla alamayacaklarını söylemek için feda etmez miydiniz? | Open Subtitles | وتموتون في سرركم بعد سنوات كثيرة من الآن أمستعدون أن تقايضوا كل تلك الأيام من هذا اليوم إلى ذاك |
O kadar çok gülmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki... | Open Subtitles | مضى سنوات كثيرة منذ أن ضحكت كثيراً و جعلت عروقى تدمى |
Anlamıyorsunuz, bu yaratıkları geldikleri yere göndererek uzun yıllar önce verdikleri zararı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرجع هذه الوحوش إلى المكان التي قدمت منه، لكي أبطل الخراب الّذي حلّ قبل سنوات كثيرة. لم يقم الزّمن سوى بإضعافك. |
Sanırım çok uzun yıllar başkalarının duygularını dinledim ve kendiminkileri ihmal ettim. | Open Subtitles | أفترض أننى قضيت سنوات كثيرة أستمع فيها لمشاعر الآخرين فى الوقت الذى أهملت فيه مشاعرى أنا |
Birgün belki, evet uzun yıllar sonra bu güzelliğimi kaybettiğimde. | Open Subtitles | يوماً ما ربما, أجل... سنوات كثيرة من الآن... عندما فقدت وسامتى قليلاً |
Bu gezegenin yerini bulmaları uzun yıllar sürdü ve buldukları zaman bu gezegene kutsal yolculuk ettiler. | Open Subtitles | إستغرق البحث عن هذا العالم سنوات كثيرة وعندما وجدوه... أتوا إليه في رحلة حجّ |
O masanın başında uzun yıllar oturmayacağım. | Open Subtitles | لم تبقى لدي سنوات كثيرة لرئاسة الطاولة |
Bizden ayrılalı uzun yıllar oldu. | Open Subtitles | مرّت سنوات كثيرة منذ انفصل عنّا |
- Evet, uzun yıllar önce. | Open Subtitles | منذ سنوات كثيرة |
Güvendiğim, saygı duyduğum ve Yıllarca birlikte çalıştığım Joe için. | Open Subtitles | والذي أثق به وأحترمه وعملت معه طوال سنوات كثيرة |
O lanet J.D. için Yıllarca uğraştım... (Juris Doctorate) Temizlemek eğlenceli olacak. | Open Subtitles | أمضيت سنوات كثيرة محاولاً الحصول على دكتوراة القانون اللعينة تلك سيكون تنظيف ذلك ممتعاً |
Fakat o kadar uzun zaman geçti ki.. | Open Subtitles | لكن مضت سنوات كثيرة |