Bayanlar ve baylar, yılda kullandığımızın 5,000 katı enerjiyle yıkanan bir gezegende yaşıyoruz. | TED | سيداتي وسادتي، نحن على كوكب يعوم بطاقة أكثر 5000 مرة مما نستخدم سنوياً. |
Ortalama bir anne bundan yılda iki veya üç bin dolar alıyor. | TED | متوسط عدد الأُُمهات يحصلن على 2000 إلى 3000 دولار سنوياً من خلاله. |
yılda 20 milyar dolar. Çoğu çocuğun gördüğü 10.000 reklam. | TED | عشرون بليون سنوياً , عشرة آلاف اعلان يراه غالب الأطفال |
Ki her yıl, sadece ABD'de sarsıcı bir rakama ulaşan çöp sahalarının %25'ini dolduracak iki milyarın üzerinde strafor üretiliyor. | TED | والواقع أن الولايات المتحدة وحدها تنتج سنوياً أكثر من ملياري رطل من الستايروفوم، وتشغل 25 في المائة من مدافن القمامة. |
Ve hala, her yıl yaklaşık aynı sayıda insanı öldürmeye devam ederken, ölüme mahkum olan insanların sayısı yıllık bazda hızlı bir şekilde azalıyor. | TED | وبالرغم من ذلك، خلال الوقت الذي نقوم فيه بإعدام نفس عدد الأشخاص سنويًا عدد المحكوم عليهم بالموت سنوياً انخفض بشكل حاد |
Eğer doğru yerde tutuluyorsa, bir yunus senede milyon dolarlar kazandırabilir. | Open Subtitles | أيّ دولفين في المكان المناسب بإمكانه أن يُدرّ مليون دولار سنوياً |
Her sene kaç galon kimyasal maddenin okyanuslara döküldüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | اتعرف كم لتراً من المواد الكيميائية تصبّ سنوياً في المحيط ؟ |
Bu her dönüm için yıllık 5 milyon böcek tüketiyorlar demektir. | Open Subtitles | ذلك يَعْني على الأقل 5 مليون حشرةَ مُسْتَهْلكة لكلّ هكتارِ سنوياً. |
Bazı sürüler taze otlak arayarak yılda 3200 kilometreden fazla yol alır. | Open Subtitles | تسافر بعض القطعان أكثر من 2000 ميل سنوياً بحثاً عن مراعي جديدة. |
Amerikan ilaç sanayisi reklama yılda yaklaşık 5 milyar dolar harcıyor. | Open Subtitles | صناع الدواء في أميركا ينفقون 5 بليون دولار سنوياً على الإعلانات |
Adelie penguenleri hayret verici şekilde yılda 1.5 milyon ton kril tüketiyor. | Open Subtitles | وما يثير العجب هو استهلاك بطاريق أديلي مليون طنٍ ونصف المليون سنوياً |
Avrupa Birliği şimdi 23 resmi dilin kendi aralarında çevirileri için yılda bir milyar avro'dan daha fazlasını harcıyor. | TED | الإتحاد الأوروبي ينفق الآن مايفوق المليار يورو سنوياً للترجمة بين هذه الثلاثة وعشرين لغة الرسمية. |
İşimizi görecek miktarın yılda 150,000 ağ olduğunu düşünüyorduk. | TED | فكرنا بأن الرقم المطلوب للإنتاج كان 150000 ناموسية سنوياً. |
Birleşik Devletler'de yılda 100 milyonun üzerinde depresyon ilacı yazılıyor. | TED | أكثر من 100 مليون وصفة طبية للإكتئاب تُصرف سنوياً في الولايات المتحدة. |
1885'te ortalama bir North Carolina ev hanımının bir yılda toplam 148 mil yürüdüğü ve 35 ton su taşıdığı tarihsel bir gerçek. | TED | إنها حقيقة تاريخية أنه في عام 1885, ربة المنزل المتوسطة في كارولاينا الشمالية مشت 148 ميلاً سنوياً كي تحمل 35 طناً من المياه. |
Ve kızlar bunu her yıl yapmaya karar verdiler. | TED | و قررت الفتيات ، أن يجعلوا الحدث سنوياً. |
her yıl 50 milyar kara hayvanı besin için kullanılıyor ve bunların büyük çoğunluğu fabrika çiftçiliğine tabi, çok kötü koşullarda acı çekiyorlar. | TED | إذ يوجد 50 مليار رأس من الحيوانات البريّة تُستخدم سنوياً للحصول على الطعام، ومعظمها من المزارع الصناعية، تعيش في ظروف مرعبة من المعاناة. |
B.M., Pakistanda her yıl 1000 civarı töre cinayeti gerçekleştiğini bildiriyor ve bunlar, yalnızca kayıtlı vakalar. | TED | تفيد تقارير الأمم المتحدة عن حدوث ١٠٠٠جريمة قتل شرف سنوياً في باكستان و هي الحالات التي تم الإبلاغ عنها فقط. |
senede 100, 1000 kopya satabilecek olan kitaplardan bahsediyoruz. | TED | حسناً، عن الكتب التي ربما تبيع 100 نسخة سنوياً، 1000 نسخة سنوياً. |
Yani eğer kanserlere bakarsanız, çocukluk çağı kanserleri gerçekten de çok çok az, senede 1000 tane ile ifade edilecek kadar. | TED | لذا بالنظر إلى السرطان فإنه نادر الحدوث جداً لدى الأطفال قياساً على آلاف الحالات سنوياً |
Edelman diye bir halkla ilişkiler şirketi var. Her sene, tam olarak güven ve insanların ne düşündüğü ile alakalı ilginç bir araştırma yapıyorlar. | TED | هناك شركة علاقات عامة تدعى تُجري بحثاً سنوياً عن الثقة ومايدور في أذهان الناس |
yıllık 10.000 geliri olan bir baronet.. - Çok cazip. | Open Subtitles | بارونيت يكسب عشرة آلاف جنيه سنوياً إنه شيء مستفز جداً |