Oldukça uzun bir hikaye. Ben daha yaşlıyım. | Open Subtitles | حكاية طويلة، تعلمين انا الأكبر سنًا |
Senden daha yaşlıyım, Castiel. | Open Subtitles | هذا لأني أكبر سنًا يا (كاستيل).. |
Ben daha yaşlıyım ve daha zekiyim. | Open Subtitles | -أنا أكبر منك سنًا وأذكى منك . |
Göründüğümden daha yaşlıyım. | Open Subtitles | -أكبر سنًا عما أبدو |
Dikkatinizin ne kadar iyi olduğu bu çelişkiyi ne kadar hızlı çözdüğünüzü belirler, bu yüzden buradaki gençler büyük olasılıkla oyunculukların zirvesindeler, bizim gibi biraz daha yaşça büyük olanlardan daha iyiler. | TED | يتحدد قوة تركيزكم بمدى سرعتكم في الإجابة، وبطبيعة الحال الشباب يتفوّقون علينا نحن الأكبر منهم سنًا. |
Belki aranızdaki yaşça büyük kişiler 1956 yılında Arjantin'de patlak veren çocuk felci salgınını hatırlar. | TED | وربما يتذكر الأشخاص الأكبر سنًا وباء شلل الأطفال الذي تعرضت له الأرجنتين في عام 1956. |
Karısı, ondan yaşça oldukça küçükmüş. Kadın 27 yaşındayken, kendisi 60'ın üzerindeymiş. | Open Subtitles | كانت أصغر سنًا بكثير منه كانت بعمر 26 وكان هو أكبر من 60 سنة |
Benim uzmanlığım, zihnimizin siyahiliği ve cinayeti ilişkilendirmeyi nasıl öğrendiğini çalışan ve siyahi çocukların olduklarından yaşça büyük olduğu yanlış algısını araştıran | TED | إن خبرتي نابعة من كوني عالمًا يدرس كيف تتعلم عقولنا ربط حقيقة أن يكون الشخص أسودًا مع الجريمة وتصور الأطفال السود على أنهم أكبر سنًا مما يبدون عليه في الحقيقة. |