SWAT ekibinden sana da luger vermelerini istediğinde çok kibardın. | Open Subtitles | وأنت كُنْتَ مؤدّب جداً عندما سَألتَ فريقَ سوات لأصدار لوجو |
Çünkü kocaman silahlarının, zırhlarının ve SWAT ekiplerinin olduğundan oldukça eminim. | Open Subtitles | لأنني متأكد من أن لديهم اسلحة جيدة، سترات واقية فرق سوات. |
SWAT ekibi binayı aramış, yeni dostlarımızdan bir iz yokmuş. | Open Subtitles | لقد قامت سوات بتنظيف البناية لا يوجد أثر لأصدقاءنا الجدد. |
(Almanca) Metin gel çabuk! Suat'a bir şeyler oluyor! | Open Subtitles | ،ميتِن" أسرِع" "هنالك حادثة تقع لـ "سوات |
Sen beni anlamadın Suat. Sorun para değil. | Open Subtitles | "إنك لا تفهمني جيداً "سوات إنَّ المال ليس هو المشكلة |
2009'da SWAT, Dir ve yakın çevresinden yerinden edilen insanların tarihi göçü başladı. | TED | في عام 2009، شهدنا فيضا تاريخيا من الأشخاص النازحين داخليًّا، من سوات ودير والأقاليم المجاورة. |
Ne zaman bundan şüphe duysam, Pakistan'ın SWAT Vadisinde yaşayan, | TED | وكلما شككت بذلك، أتذكر أنه كان هناك فتاة صغيرة تعيش في وادي سوات في باكستان، |
SWAT'da buna benzer bir medresede okuyan bir çocukla temasa geçebildim. | TED | لقد قمت بالإتصال بطفل من سوات الذي درس في مدرسة مثل هذه. |
Hazrat Ali SWAT'ta yaşayan fakir bir çiftçi aileden geliyor. | TED | هازرات علي هو من أسرة مزارعين فقيرة في سوات. |
Hey, McClane. Burada birinci sınıf bir timim var. SWAT takımı vs. | Open Subtitles | لدي وحدة من الدرجة الأولى هنا فريق سوات و كل شيء |
Ayrıldıktan sonra MGK tarafından Washington'da bir SWAT takımına atandı. | Open Subtitles | "انضم لفريق القناصين في "واشنطن" بعد تحريره من فريق ال"سوات |
Çoğu kişi SWAT'tan daha hızlı koşamaz. | Open Subtitles | قلة يستطيعون التفوق جريا على فرقة ال سوات |
SWAT ekibi vurulma endişesiyle ona yaklaşmaktan korkuyor. | Open Subtitles | قوات سوات يترددون بخصوص تحريكه خشية أن يتم إطلاق النار عليهم |
Rehineyi vurup, polislerle konuşmayı reddettiklerinden beri, yetkililerin SWAT'ın planlarını hızlandırdığını düşünerek, olası bir SWAT saldırısını öngörmüş olabilirler. | Open Subtitles | قد يكون إستباقا لضربة قوات سوات لأن المشتبه فيهم يرفضون التحدث الى الشرطة |
SWAT takımı, konuştuğumuz gibi binaya yöneliyor. | Open Subtitles | إن فريق سوات يتحرك في مكانه بينما نحن نتكلم |
Bankaya bomba döşemek, SWAT takımının bunun üstesinden gelebileceğini bildiklerini gösterir. | Open Subtitles | فكرة تفخيخ البنك تعنى أنهم يعرفون أن فرق سوات سيكون عليها التعامل مع كل هذا |
Suat, senin hakikaten Türkiye'ye dönmen lazım. | Open Subtitles | سوات" إنك بالفعل تحتاج للعودة" "إلى " تركيا |
Her şey yoluna girecek, göreceksin Suat. | Open Subtitles | "ستكون الأمور على ما يرام "سوات و سترى ذلك بنفسك |
Patron senin durumundan hiç memnun değil, Suat. | Open Subtitles | إنَّ الرئيس ليس مسروراً من أدائك "على لاإطلاق "سوات |
Suat sen bana yaklaşınca nefesim kesiliyor. | Open Subtitles | سوات" عندما تحاول الإقتراب منّي" أشعر بالإختناق |
Güvenlik görevlisi, onu kan içinde, Özel Tim üniformasıyla görmüş. | Open Subtitles | لقد رآه حارس الامن ملوث بالدماء ويرتدى ملابس سوات |