ويكيبيديا

    "سواراً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilezik
        
    • bileklik
        
    • bilekliği
        
    • bileziği
        
    Tahliyesinden beri yeteneklerini engelleyen kurşun bir bilezik takıyor. Open Subtitles كانت تضع سواراً رصاصياً يحول دون إستعمالها قواها
    Hayır, gücünü kullanmasını engelleyen kurşun bilezik takmışlar. Open Subtitles لا، أعطوها سواراً رصاصياً يردعها عن إستعمال قواها
    bilezik yoktu, hediye olan tavşandı. Open Subtitles لم يكن هنالك سواراً ذلك الأرنب كان هو الهدية
    Şu iri ve yerimi gösteren bileklik, sırrımızı açığa çıkarabilir. Open Subtitles شيء ما يخبرني أن سواراً ضخما مُحددا للموقع قد يعيقنا
    Orijinal fotoğrafta kız kardeşin bileklik takıyor ama replikasında bileklik falan yok. Open Subtitles في الصورة الأصلية، كانت أختك تضع سواراً بينما لا تضع شيئاً في الصورة المقلدة
    Tabi o deri bilekliği giydiğim yılın dışında. Open Subtitles باستثناء تلك السنة التي ارتديت فيها سواراً جلدياً
    Doğum günümde aldığı bilekliği satarken gördü. Nerede kaldığını biliyor musun? Open Subtitles وجدتني أبيع سواراً اهدتني إيّاه في عيد ميلادي.
    İşte. Geliyor. Üstünde haç olan bir ayak bileziği var. Open Subtitles إنها تصل الآن. إنها تلبس سواراً حول كاحلها وفيه رمز الصليب. هذه ليست ابنتنا.
    Hatalı olduğunu kabul ettiğin ve bana bilezik aldığın bölümü geçebilir miyiz? Open Subtitles ألا يمكن أن ننتقل إلى الجزء الذي تقرّ فيه بخطئكَ و تشتري لي سواراً
    Pekala, ona bir bilezik aldın, ve çok mükemmel olduğun için, o sana döndü ve herşey iyiydi? Open Subtitles حسنا، إذا، أهديتها سواراً ناعماً ولأنّك كنت كريماً للغاية عادت إليك وكل شيء على مايرام
    Amerika da ilk olarak elmastan bilezik taktı ve öylece kaldı. Open Subtitles لقد إرتَدَت سواراً ماسيّاً في بطولة أمريكا المفتوحة للتنس ..... مرة ما , و حسناً , ذلك كل ما في الأمر
    - Şu hatuna bir bilezik ver. Open Subtitles حسناً احضري سواراً لهذه
    Çıkarıldığında kolunda "Mia" yazan bir bilezik varmış. Open Subtitles تم سحبها من الماء وهي ترتدي سواراً كتب عليه "(ميا)"
    Katil, güvenlik görevlisini boğarken bir tür bileklik takmış olmalı. Open Subtitles لابُد أن القاتل كان يرتدي سواراً من نوع ما عندما قام بخنق حارس الأمن حتى الموت
    Onunla ben evlendim. Sen daha kıza bileklik hediye etmeye hazır değildin. Open Subtitles ‫اسمع، لقد تزوجتها وأنت لم تكن ‫مستعداً لمنحها سواراً كعربون صداقة
    bileklik taktığını bana neden söylemediniz? Open Subtitles لماذا لم تخبرينى أنه يرتدى سواراً ؟
    Katil, demir bir çarpı işareti olan bir bileklik takıyormuş. Open Subtitles قاتل يرتدي سواراً به صليب حديدي
    Üstünde "Sonsuza kadar Sasha" yazan bir bileklik takıyordu. Open Subtitles إنه يرتدي سواراً منقوشاً عليه "ساشا) إلى الأبد)"
    Ona şu bilekliği alsam yeter. Open Subtitles سأجلب لها سواراً فحسب
    Micheal, Rita'nın taktığı şüpheli bilekliği farketmişti... Open Subtitles لاحظ (مايكل) لتوه ان (ريتا) ترتدي سواراً مريباً
    Ben sana arkadaşlık bileziği vermedim ki. Open Subtitles لكنني لم أعطيكِ سواراً للصداقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد