"سواه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• başkası
• Susu
• tek o
• başka bir
• başkasına

Sokakta kime sorsan Trattman diyor. Trattman, başkası değil.
في الشارع إنه تروتمان لا أحد سواه

Yani bu failden başkası için bir anlamı yok.
لذا، فإنه لا يعني شيئاً لأي شخص سواه

Ben, Xu Xian, fakir ve mütevazi asla sizin Susu gibi birini kazanabileceğimi hayal etmezdim.
أنا ( شو شيان ) .. فقير و متواضع ( لم أحلم أبداً بفتاة كـ ( سو سواه

Susu, bu kadar çok çalıştığın için teşekkür ederim. İşte, senin şerefine.
سو سواه ) شكراً لكِ لعملك الجاد ) .. إليك نخبكِ

Toplantıda bahsi geçenleri bilen herkes temize çıktı. Bir tek o hariç...
برّأنا جميعَ من علموا بما حدثَ في ذلك اللقاء سواه.

Dünyada ondan başka bir şey yokmuşçasına peşinden gitmek istemen gerekmez mi?
ألا ينبغي أن ترافقيه وكأنه لا يوجد شيء سواه في العالم ؟

Psikoloğum haklı çıktı. Ondan başkasına güvenmesem iyi olur.
كان علي ان استمع لمعالجي النفسي لقد اخبرني الا اثق في احد سواه

Fakat bir başkası yok.
ولكن لا يوجد أحد سواه

Eğer Jackson ya da başkası belirlediğim kuralların dışına çıkarsa bana hesap verir.
وإذا ضلّ (جاكسون) أو أيّ سواه عن المسار الذي وضعته فسيواجهون عقابي، الآن يجدر بزوجك تذكر ذلك.

Benim için başkası yok.
لا يوجد سواه بنظري.

- Onun çocuğundan başkası değildi.
-لقد كان طفلها و ليس أحد سواه

başkası olamaz.
لا احد سواه

Söyle bana Susu'yu nasıl kurtarabilirim?
.. أخبرني كيف يمكنني أن أنقذ ( سو سواه ) ؟

Cesur kılıçlar ve ateşten denizleri geçmem gerekse bile Susu'yu kurtaracağım.
حتى إن تطلب الأمر مني السفر .. عبر البحار و النيران . ( يجب أن أنقذ ( سو سواه

Efendim kendi adıma hiçbir şeyim olmasa bile Susu'yu çok seviyorum.
... سيدي .. لا أمتلك شيئاً سوى اسمي .. لكنني أحب ( سو سواه ) للغاية

Tüm fotoğraflarda bir tek o var be!
انظر إلى الصور، لا يوجد سواه فيها

Dünyada senin için bir tek o vardır. Gerisi umurunda değil.
سيعني لك كل العالم ولن يهمك أحد سواه

Kalan tek o olurdu.
لن يبقى عندي سواه

başka bir şey hissedemediğin için etrafa mutsuzluk saçıyorsun.
أنتَ تنشر البؤس لأنّك غير قادرٍ أن تشعر بشيء سواه

Bütün bu ışıkları yakan bu elektrik alanı etki eden başka bir güç yok.
لا مصدر كهربائي سواه هنا، إنه المجال الكهربائي فحسب ما يُضيء جميع تلك الأنوار.

Bence sadece garip para kazanmaktan başka bir şeyi olmayan bir iş olması.
أعتقد أن ذلك غريب. بالنسبة لوظيفة تتضمن جني المال ولا شيء سواه.

Kendini korumak için başkasına yaptırdı.
حمى نفسه وجعل أحداً سواه يقوم بالعمل

2013 yılının en iyi oyuncusu Shamitabh'dan başkasına gitmiyor.
أفضل ممثل 2013 لعام لا أحد سواه

Telefon numaranızı beyefendiden başkasına vermeyeceğim.
لن أعطي رقم هاتفكِ لأحد سواه.