| Biz evimize Sudanlı bir mülteci aldık! | Open Subtitles | لقد أوينا لاجيء سوداني في منزلنا |
| Sudanlı olabilecek üç kişi var. | Open Subtitles | لدي ثلاث إحتمالات لمواطن سوداني. |
| Sana da az şişmanlatan ama yine de verebileceğim fıstık ezmesi. | Open Subtitles | و ساندويش زبدة فول سوداني مسمّنة جزئيا لكن لا بأس لك |
| İnsanlar bunu, burada soslu Hint kiraz marmelatlı organik fındık ezmesi olarak yiyor. | Open Subtitles | هذه تتكون من فول سوداني عضويّ مع مربى المانجا |
| fıstık ezmeli, reçelli sandviç, olur da dönüştükten sonra yemek yiyemezsen diye. | Open Subtitles | فول سوداني وحلوى في حالة انك لم تأكل بينما انت تتغير |
| Bu kötü işte. Son yemeğim bir tabak dolusu Şili fıstığı oldu. | Open Subtitles | هذا ليس جميلاً، كانت وجبتي الأخيرة زبدة فول سوداني بالفلفل الأحمر |
| Paris Kimbe, Sudanlı taksi şoförü. | Open Subtitles | (باريس كامب)، سائق أجرة، سوداني. |
| İsmi Salem el Katba. Sudanlı. | Open Subtitles | ( اسمه ( سالم القتبه سوداني |
| 1932'ye kadar geriye dönelim Georgia'da bir fıstık çiftliğinde Roosevelt Grier adında küçük bir erkek bebeğin doğduğu yıllara. | TED | لنعد الى عام 1932 عندما ولد طفل في مزرعة فول سوداني في جورجيا كان يدعى .. روزفلت جارير |
| Yani "odada bir fil var" dediğinizde, masada fıstık tabağı arayan gerçek bir fil yoktur. | TED | فإذا قلت بوجود فيلٍ في الغرفة؛ فذلك لا يعني بالضرورة وجود فيل يتجول باحثاً عن طبق فول سوداني على الطاولة. |
| ve bu onlara bir fıstık veriyor. | TED | وعندما يحدث هذا، يحصلون على فول سوداني. |
| - Kıtırlı fındık ezmesi. | Open Subtitles | زبدة فول سوداني |
| Lokumlu fındık ezmeli sandviç yapıyordum ben. | Open Subtitles | أصنع شطيرة "فول سوداني وخطمي" |
| Peynirli makarna ve fıstık ezmeli reçelli sandviç. | Open Subtitles | مكرونة وجبنة وساندويشة زبدة فول سوداني بالمربى. |
| Los Angeles'ta yüzlerce yemek karavanı var ve elinden gelenin en iyisi fıstık ezmeli jöleli sandviç öyle mi? | Open Subtitles | يوجد مئات من عربات الطعام في لوس انجلوس وأفصل ما يمكنك إحضاره هي شطيرة فول سوداني ومربى ؟ |
| Burada yarısı yenmiş fıstık ezmeli sandviç var. | Open Subtitles | هنالك هنالك نصف شطيرة فول سوداني ومربى لك |
| İspanya ve Kosta Rika'yı da unutmayalım. Yer fıstığı da vermediler zaten. | Open Subtitles | "و " أسبانيا " و " كوستريكا و لوكان لديهم فول سوداني |
| - Gece fıstıklarım onlar. Gece veya gündüz fıstığı olmaz! | Open Subtitles | لا يتعين ان يكون هناك فول سوداني للنهار وفول سوداني لليل |
| Yer fıstığı mı yedin sen? | Open Subtitles | هل أشم رائحة فول سوداني ؟ |