Evet. Suzan'ı doğduğu andan beri seviyorum Onu şimdi ve aradaki her dakika boyunca da sevdim. | Open Subtitles | احب سوزان منذ لحظة ولادتها واحبها الأن وكل لحظة بيننا |
"Arkadaşım Suzan çok komik. Arkadaşım Suzan çok muhteşem."'di | Open Subtitles | صديقتى سوزان مرحه جدا صديقتى سوزان عظيمة جدا |
Susan'ın teçhizatı bu: dört ampul, radyo, belki küçük bir el feneri, çatıda küçük bir güneş paneli. | TED | هذه هي عِدة سوزان: أربع مصابيح كهربائية، راديو، وكشاف نور صغير، ولوح شمسي صغير على السطح. |
Susan'ın sinirleri çok gergin. Bu tür soruların yararı yok. | Open Subtitles | سوزان كَانتْ تحت الإجهادِ الفظيعِ، وذلك النوعِ مِنْ التحقيقِ لَنْ يُساعدَ. |
- Susan,bu konu hakkında bu kadar mükemmel olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | سوزان لا أستطيع أن أصدق كم أنك رائعة بهذا الخصوص |
SS: Araştırma merkezimizde kocaman bir aile. | TED | سوزان: عائلة كاملة تعيش في مركز أبحاثنا. |
Eğer Susan'ı bırakmazsan senin için hiçbir zaman terfi olmayacak. | Open Subtitles | ان لم تترك سوزان و شأنها فلن تكون هناك ترقية لك |
Bir gün üstüme olacağını umduğum bu elbiseyi bana Suzanne aldı. | Open Subtitles | إشترتْ سوزان لي هذا الرداء الذي أَتمنّى أنا يناسبنى يوماً ما |
Bayan Susannah Finncannon'a rastladı ve oracıkta ona aşık oldu. | Open Subtitles | . قابل الانسة سوزان فانكانون |
Susan'a ulaşamazsın, o senin sınıfından değil. | Open Subtitles | سوزان ليس بمستواك , انها تنتمي الى الطبقة العليا |
Bu Suzan, Boris'in bir tanıdığı, ...güzel bir şarkıcı ve iyi dans ediyor. | Open Subtitles | نعم اسمها سوزان يعرفها بوريس مغنية جيدة و راقصة جيدة |
Suzan'ı da evlat edinebiliriz. O da bizimle kalır. | Open Subtitles | ونستطيع تبني سوزان إذ يمكنها أن تاتي هنا أيضاً |
"Savaş esiri alma" tavrımdan ve bilinç altımda hep çaresizce Suzan adında birini arama eğilimimden sorumlu olan kadına. | Open Subtitles | بأنها المرأة الأكثر مسؤولية لأثبت ذلك لواحدة اسمها سوزان |
Önemli olan Susan'ın ölümüyle ilgili bir soruşturmayı sana ulaşmadan sona erdirmek. | Open Subtitles | الغرض هو ايقاف اى محاولة فى التحقيق فى موت سوزان |
- Susan'ın özel hayatını bilmem. | Open Subtitles | ـ أنا لا أعرف شيئا عن حياة سوزان الشخصية. |
Susan'ın eskiden görüştüğü bir adamdı ve yeniden ortaya çıktı. | Open Subtitles | كلّ أعرفه بأنّ سوزان كانت تراه واختفى ثم ظهر ثانية ـ متى؟ |
- Susan'ı da yeşil odaya koyabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نضع سوزان في الغرفة الخضراء .. |
- Delirmiş olmalısın! - Susan bunu yapamazsın! | Open Subtitles | أنت مجنونَ سوزان أنت لا تَستطيعُي ان تَعمَلُي ذلك |
SS: Sırt çantasının arka kısmının yarısını kapatmayı unutmuş. | TED | سوزان: لقد نسيت ان أغلق الجزء الخلفي من حقيبة ظهره. |
SS: Laboratuvardaki diğer Bonobolarla konuşuyor; duyabileceğimizden daha uzun bir mesafe. | TED | سوزان: يستطيع التحدث مع بونوبو آخرين في المختبر، من مسافات أبعد مما نستطيع ان نسمع. |
Meslektaşı Suzanne Imes ile, ilk önce üniversitedeki kadın öğrencilerde sahtekârlığı araştırdı. | TED | بالتعاون مع الزميلة سوزان آيمز، بدأت كلانس دراسة ظاهرة الاحتيال عند الإناث من طالبات الجامعة وهيئة التدريس. |
Bayan Susannah Finncannon'a rastladı ve oracıkta ona aşık oldu. | Open Subtitles | . قابل الانسة سوزان فانكانون |
Ve Susan'a çok nazik davrandığınız için de tekrar teşekkür ederim. Güle güle. | Open Subtitles | و شكرا مرة أخرى على لطفك مع سوزان وداعاً |