Sizi yaşama döndüreceğimde, adrenalinle birlikte bunu size enjekte edeceğim. | Open Subtitles | عندما أريد أن أعديكَ للحياة سوفَ أحقنك بهذه مع الأدرينالين |
Eğer ay sonunda ayakta kalamazsak yönetim kurulunu bizzat arayıp istifa edeceğim. | Open Subtitles | ،لو لمْ نعد بنهايةِ الشهر سوفَ أتصلُ بالإدارةِ بنفسي .وأستقيلُ من الخدمة |
Ben sana kızı ayarlamana yardım edeceğim sen de onu bana ayarlayacaksın. | Open Subtitles | سوف أساعدك في الخروج معها وأنتَ سوفَ تساعدني في الخروج معه في المقابل |
Bugünkü turumuzun son bölümünde bize eşlik edecek. | Open Subtitles | سوفَ ينضمُ إلينا بآخر جزءٍ لجولتنا اليوم. |
Ben onun çocukluğuna gitmek istiyorum. Bize yardım edecek tek kişide o. | Open Subtitles | إنها شَخصيَة الطِفلَة التي أحاولَ الوصولَ إليها، فهي سوفَ تُساعِدُها |
Bilmiyorum. Bu yaz baya geziyor olacağım ve emin değilim... | Open Subtitles | لا أعرف, سوفَ أسافرُ كثيرًا بهذا الصيف وإنيّ لستُ مُتأكدًا... |
Seni öylesine uzun süreliğine ortadan kaldıracağım ki dışarı çıktığında elinde bastonla dolaşıyor olacaksın. | Open Subtitles | عندما أضعك في السجن, فستكون لمدة طويلة وفي المرة القادمة التي تخرج بها سوفَ تسير على العصي |
Size orada yardım edeceğim ama içeri girmeyeceğim. | Open Subtitles | سوفَ أساعدكم بالوصول إلى هناك لكنّي لن أدخل إليه |
Size orada yardım edeceğim ama içeri girmeyeceğim. | Open Subtitles | سوفَ أساعدكم بالوصول إلى هناك لكنّي لن أدخل إليه |
Bu yüzden de Hamura'nın Kutsal Emri doğrultusunda Altı Yolun Bilgesi'nin dünyasını yok edeceğim. | Open Subtitles | لذا، وتبعًا لإرادة هامورا السّماويّة، سوفَ أُدمّر عالم الريكودو سينين. |
Bunu söylediğimi sonra inkar edeceğim ama mutfak güzel olmuş. | Open Subtitles | سوفَ أنكرُ بأنني قد قلتُ ذلك لكن... المطبخ يبدو رائعًا. |
Ona eğer bana yardım ederseniz, yeni hayatlara başlamanızda yardım edeceğim sözünü verdim... ve ben kendimi sözünün eri biri olarak bilirim. | Open Subtitles | ...لقد وعدتهُ أني سوفَ أساعدكما لبدء حياةٍ جديدة أذا قمتم بمساعدتي |
Ve bu bir süre devam edecek. İlginiz için sağolun | Open Subtitles | الشَّرِكَةُ سوفَ تَلتَزِمُ بالخُطّةِ الإنْتِقاليّةِ و هي جاهِزةٌ للمُضيّ |
Zilin sesi ruhun varlığını ifade edecek. | Open Subtitles | رنين الجرص سوفَ يكون الدليل على حضور الروح |
Günahlarım beni mezarıma kadar takip edecek. | Open Subtitles | "آثامي سوفَ تلاحقني إلى ماهوَ أبعدُ من قبري." |
Bu herif onları tamamen yok edecek. | Open Subtitles | ذلك الرجل سوفَ يدمرهم كليًّا. |
Çünkü 10 saniye içinde buradan elimde ya 20 milyonla ya da o şeyle beraber ayrılıyor olacağım. | Open Subtitles | سوفَ أخرجُ هُنا ومعي عشرونَ مليون دولار أو ذلك الشيء بيدي. |
Sanırım alsam da almasam da pişman olacağım, değil mi? | Open Subtitles | ,سوفَ أكون ملعوناً لو فعلت وملعوناً أيضاً لو لم أفعل, صحيح؟ |
Ondan sonra da, buradan sonsuza kadar kurtulduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | ،وبعدَ ذلك سوفَ أتأكد .بأن يخرج من هُنا .للأبد |
Yani bu yüzden onun yanına gideceksin ona kibar olacaksın ve bu işten böyle paçayı kurtaracağız. | Open Subtitles | لذا سوف تذهب إليه، وستسطلف معه، وهكذا سوفَ ننهي كل ذلك. |
Çünkü bir gün, bugünden yıllar sonra, onlardan birisiyle konuşuyor olacaksın ve dönüştüğü kadına hayran kalacaksın. | Open Subtitles | ،لأنهُ بيومٍ ما ،بعد سنين من الآن سوفَ تتحدثين إلى أحدهم |
Yani bu yüzden onun yanına gideceksin ona kibar olacaksın ve bu işten böyle paçayı kurtaracağız. | Open Subtitles | لذا سوف تذهب إليه، وستسطلف معه، وهكذا سوفَ ننهي كل ذلك. |