Ben burada oturacağım ve o bana zorla hiçbir şey yaptıramayacak. | Open Subtitles | إننى سوف أجلس هنا فقط و إنها لن يمكنها أن تجعلنى أفعل شئ أبداً |
Herneyse, ben biraz burada oturacağım, sonra sizi yakalarım. | Open Subtitles | ْ كان لطيف أن أراكم سوف أجلس هنا وسأقابلكم فيما بعد |
O yüzden burada oturacağım ilahi gücün kendini göstermesini bekleyeceğim. | Open Subtitles | لذا ، سوف أجلس هنا وانتظر التدخل الإلهي أو ماشابه ذلك |
Senin için bir sakıncası yoksa... buraya oturup arabaların gelmesini bekleyeceğim. | Open Subtitles | لو ان الأمر سواء عندك سوف أجلس هنا وانتظر حتى تأتى السيارات |
Bak, önümüzdeki 2 saat boyunca burada oturmak zorundayım ve gerçekten yaşlı kel bir bayanla konuşasım yok. | Open Subtitles | انظري, سوف أجلس هنا لمدة ساعتين و لا اشعر انني سأتحدث مع سيدة عجوزه رأسها أصلع |
Sadece... işin bitene kadar burada oturacağım. | Open Subtitles | أنا سوف... .. أنا سوف أجلس هنا حتى تنتهي أنتي |
Sen konuşmaya hazır olana kadar burada oturacağım. | Open Subtitles | سوف أجلس هنا حتى تكون مستعداً للتحدث |
Sen konuşmaya hazır olana kadar burada oturacağım. | Open Subtitles | سوف أجلس هنا حتى تكون مستعداً للتحدث |
Sadece burada oturacağım. | Open Subtitles | سوف أجلس هنا فقط. |
burada oturacağım sadece. | Open Subtitles | سوف أجلس هنا فحسب. |
Ama önce buraya oturup şu kahverengi torbaya bakacağım. | Open Subtitles | لكن أولاً,سوف أجلس هنا وأحدق في هذا الكيس البنِّي |
Eğer sakıncası yoksa biraz daha burada oturmak istiyorum. | Open Subtitles | سوف أجلس هنا مدة أطول إن كنت لا تمانع. |