| Dünya üzerinde yürüyeceğim ve açlığım sınır tanımayacak. | Open Subtitles | ، سوف أسير على الأرض ولن يعرف جوعي حدوداً |
| yürüyeceğim ben, daha hızlı varırım. Orada görüşürüz. | Open Subtitles | سوف أسير ، سأصل بشكل أسرع اراكِ في المنزل |
| Onun üzerinden yürüyeceğim. Onun haricinde kimsenin ölmesine gerek yok. | Open Subtitles | سوف أسير معك لا يجب أن يموت أحداً ما غيره هو |
| Burada gözüm kapalı olarak yürüyeceğim. | Open Subtitles | سوف أسير على هذه الحافة وعيناي مُغمضتان حتى: |
| Sakıncası yoksa sizinle yürüyeceğim. | Open Subtitles | إذن سوف أسير معك إذا كنت لا تمانع |
| "Dünya üzerinde yürüyeceğim ve açlığım sınır tanımayacak." | Open Subtitles | سوف أسير في الأرض ، ولن" "يعرف جوعي حدوداً |
| Bu sefer yürüyeceğim! | Open Subtitles | هذه المرة سوف أسير |
| Oraya dek yürüyeceğim. yürüyeceğim, Heen. | Open Subtitles | سأسير هين, سوف أسير |
| Parka doğru yürüyeceğim. | Open Subtitles | سوف أسير وحيداً خلال الحديقة |
| yürüyeceğim. | Open Subtitles | سوف أسير |
| - yürüyeceğim! | Open Subtitles | - سوف أسير |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 