Bir yandan da, sana koruma sağlamak için bir koruma görevlisi rica edeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | في غضون ذلك، سوف أطلب من التفاصيل لتوفر لك الحماية، حسنا؟ |
- Öyle mi? Bay Powe, pencerenin önünden uzaklaşmanızı rica edeceğim yine. Ben de neler olduğunu soracağım yine. | Open Subtitles | لست من حماية الشهود سوف أطلب ثانيةَ أن تبتعد عن النافذة |
Beraber gitmemiz gerektiğini yarın söyleyeceğim onlara. | Open Subtitles | سوف أطلب منهم غدًا أنه علينا الذهاب سويا ، سوف تأتين أليس كذلك؟ |
Gözaltı memuruna seni kefaletle serbest bırakmasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أطلب من ضابط الحجز بإطلاق سراحك بكفالة |
Ekip arkadaşlarımdan size çıkışa kadar eşlik etmelerini isteyeceğim. - Şirin. | Open Subtitles | سوف أطلب البعض من أعضاء فريقي أن يرافقوك خارج هنا، حسناً؟ |
Bugün senden büyük bir ricam olacak, ahbap. | Open Subtitles | ترى أيها الشاب سوف أطلب منك معروف كبير منك اليوم |
Ama kısacası onu çok seviyorum ve hayatımın geri kalanını onunla geçirmek istiyorum bu yüzden evlenme teklif edeceğim. | Open Subtitles | لكن أساسياً أنا أحبه جداً، وأريد قضاء بقية حياتي معه، لذلك سوف أطلب منه الزواج بي. |
Şimdi size tekrar soracağım duygusal kısmınızı açmanızı. | TED | والآن سوف أطلب منكم مرة أخرى أن تديروا ومضات المشاعر |
Çocuklar acıkıyor. Yerel kahveden bir şeyler sipariş edeceğim. | Open Subtitles | الشباب قد جاعوا سوف أطلب بعض الطعام من مطعم محلي |
Buralardan ayrılmamanı rica edeceğim evlat. | Open Subtitles | أنا سوف أطلب منك وجوب البقاء في الجوار |
Doktordan seni görmesini rica edeceğim... | Open Subtitles | سوف أطلب من الطبيب ليأتي ليراكِ |
Sizden bir iyi niyet göstergesi rica edeceğim. | Open Subtitles | سوف أطلب منك أن تظهر لنا حسن نيتك |
Kraldan bana sizin Hampton'daki sarayınızı göstermesini rica edeceğim. | Open Subtitles | سوف أطلب من (الملك) أن يريني القصر الخاص بك في هامبتون كورت |
Karavanda bizimle buluşmasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أطلب منها أن تلاقينا عند العربة. |
Size birkez daha kibarca söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أطلب منكم بلطف مرة أخرى |
Aklınızda tutarken, sizden üç soruyu cevaplamanızı isteyeceğim. | TED | بينما انتم محتفظين بهم, سوف أطلب منكم أن تجيبوا على ثلاثة اسئلة. |
Öyle olsa iyi olur çünkü zam isteyeceğim. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون كذلك ، لأننى سوف أطلب منه زياة فى راتبى |
Arthur, senden bir ricam olacak. | Open Subtitles | "أرثر" ، سوف أطلب منك أن تسدي لي خدمة |
Sizden bir ricam olacak. | Open Subtitles | سوف أطلب منك معروفا |
Günbatımında teklif edeceğim. Chalal Kumsalında. | Open Subtitles | سوف أطلب يدها في الغروب "على شاطىء "كال إل |
Sadece çıkma teklif edeceğim tamam mı? | Open Subtitles | سوف أطلب منك الخروج معي فقط ، حسناً؟ |
Tamam, sipariş edeceğim. Um, Orta boy bir pepperoni. | Open Subtitles | حسناً سوف أطلب أريد بيتزا لحم وسط |