Ben şimdi Tae Gong Shil ile kimbap yemeye gideceğim. | Open Subtitles | سوف اذهب الى محل الكيمباب لاحقا مع تاي غونغ شيل.. |
Bir çeşit fakat sahiden değil çünkü başka yol yok ben Greenland'a gideceğim. | Open Subtitles | لا ابدا.. لا يمكن.. لانه لا يوجد اي حلول سوف اذهب لجرين لاند |
Ben Gidip bir salata alacağım. Joel'e göz kulak olabilir misin? | Open Subtitles | اسمعى,انا سوف اذهب لاحضر وعاء السلطة هل تستطيعى ان تقلبى الشوربة |
Gidip ona soracağım. Ya bize söyler ya da suratını dağıtırım! | Open Subtitles | سوف اذهب و اسأله و اذا لم يخبرنا سوف احطم وجهه |
Oteldeki su hayaletini nasıl yakaladıysak şimdi de porselen hayaletini yakalamaya gidiyorum. | Open Subtitles | مثلما امسكنا بشبح الماء في الفندق سوف اذهب و امسك بشبح المزهرية |
Leydi Dalroy bana küçükken çok iyi davranmıştı... ve ben de gidiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت الليدى دالورى عطوفة جدا معى عندما كنت صغيرة وانا سوف اذهب |
Sorun olacaksa, ben giderim. Ama eskiden seninle olmak eğlenceliydi. | Open Subtitles | اذا كانت مشكلةُ كبيرة, سوف اذهب و لكن تذكرِِي ذلك يستخدمونك لتكونِ مضحكة. |
Ya ben ne yapayım? Babamı görmeye Ta Brezilya'ya gideceğim... | Open Subtitles | انا , سوف اذهب الى اهلي بالبرازيل يالها من مأساه |
Yani, belki de şehir dışında olurum, nereye gideceğim belli değil. | Open Subtitles | تعرفين انا ربما اكون خارج البلدة لا اعلم اين سوف اذهب |
Peki, gideceğim ama bunu bir daha asla yapmayacağına söz verirsen. | Open Subtitles | حسنا ، سوف اذهب ان وعدتني ان لاتفعلي ذلك مرة اخرى |
- ...yine de Daniel'i görmeye gideceğim. - Seninle gelmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ انا مازلت سوف اذهب لرؤية دانيل ـ ارغب بالذهاب معك |
Öyle uzaklara gideceğim ki, sizi bir daha asla görmeyeceğim. | Open Subtitles | سوف اذهب بعيدا,لأبعد مكان حتى لا ارى وجهك ثانية |
Evet, haklısın. Oraya Gidip, benimle yüz yüze konuşmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | نعم,انت على حق سوف اذهب لها ,وسأتحدث معها وجه لوجه |
Benimle Batı Teksas'a gelmek ister misin? Gidip Grigoty Volkov'la buluşacağım. | Open Subtitles | هل تريد الذهاب معي لغرب تاكساس سوف اذهب واقابل غريغوري فولكوف |
Planım değerli metaller piyasasında satma opsiyonları satın almak ve ondan sonra da Gidip taşı bulup getirmek. | TED | وتقتضي خطتي .. ان اجد احدى هذه الصخور ومن ثم اعلن ذلك في سوق المعادن واقول انني سوف اذهب لكي احضر تلك الصخرة |
Sanırım parayı bankaya koyduktan sonra eve Gidip yatacağım. | Open Subtitles | سوف اذهب الي البنك لااضع المال وبعدها سأذهب للبيت لكي انام |
Ross, hayata yeniden tutunması hakkında saçmalamaya başlamadan ben eve gidiyorum. | Open Subtitles | سوف اذهب قبل أن يبدا روس فى التحدث عن تقديره الجديد للحياة |
Burayı düzene sokun. Ben yardım getirmeye gidiyorum. | Open Subtitles | نظم الامور هنا و انا سوف اذهب للحصول علي المساعده |
Sen burada beklemeye devam et ben oraya gidiyorum. | Open Subtitles | انت تبقي مؤخرتك الجبانه هنا انا سوف اذهب لامسك الحرامي |
Senin güvenliğin için sevgilim. Düşündüm ki ben "iş seyahati" adı altında önce giderim... sende burada kalıp ortaya çıkan sorunları halledersin. | Open Subtitles | لحمايتك ، عزيزتي ظننت أنني سوف اذهب في رحلة عمل ، بينما أنتي |
Yazarlarla ve oyuncularla birlikte tanıtım turlarına çıkıyorum. | Open Subtitles | سوف اذهب فى جولة دعائية مع الكتاب و الفنانين |
Pekala, Ben gideyim ve saygımı göstereyim. | Open Subtitles | حسنا , جيد.سوف اذهب وارد احترامي. |
MR: gideceğimi ya da yapacağımı ben önermiyorum, ama ... | TED | ام.ار: لم أكن أقترح انني سوف اذهب وأقوم بذلك ,لكن... |