Bütün TV programlarına çıkmak zorunda kalsam da, ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الى كل برامج الحوارات في أمريكا سوف تدفعون ثمن هذا |
ödeyeceksiniz. Tanrı şahidim olsun, ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تدفعون الثمن الرب يشهد، أنكم سوف تدفعون الثمن |
Penguenler, kişisel sırlarımızı ortaya çıkarmanızın bedelini ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تدفعون أيتها البطاريق ثمن انتهاككم مانملكه من حقوق الخصوصية وغيرها |
Orospu çocukları! Bunun bedelini ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | يا أبناء العاهرة سوف تدفعون الثمن، جميعكم سوف تدفعون الثمن |
Peki, bu arada bundan böyle sizi ayrı ayrı müşteriler olarak alıyorum o yüzden de ücreti ayrı ayrı ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | حسنًا بالمناسبة, أنتم الآن عملاء منفصلين لذا سوف تدفعون لي بطريقة منفصلة |
Köpeğimi öldürdüler, adamım! Bunu ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | لقد قتلتوا كلبي سوف تدفعون ثمن ما فعلتم |
Bunun bedelini ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | سوف تدفعون ثمن لأجل ذلك |
Hepiniz bedelini ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | جميعكم سوف تدفعون غاليا. |
Bunu fena ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | سوف تدفعون الثمن على ذلك |
Bunu ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | سوف تدفعون ثمن ذلك. |
Bunu ödeyeceksiniz! | Open Subtitles | سوف تدفعون الثمن! |
ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تدفعون |