"سوف لن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• asla
• etmeyeceğim
• olmaz
• atamazsın
• vermeyeceğim
• elimden kaçamazsın

Yalan söylediğini öğrenecek olursam seni vurma konusunda asla tereddüde düşmem.
أن وجدت أنك تكذب سوف لن أتردد في إطلاق النار عليك

Ve o gün, bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır.
في ذلك اليوم وقالت انها سوف لن تكون هي نفسها.

Saklanmaya devam etmene yardım edebilirdim, ama etmeyeceğim.
أستطيع أن أساعدك لتبقي مختفٍ , لكني سوف لن أفعل

Sizden şüpheleniliyor ve sessizliğinizin faydası olmaz.
فقدت منفعة شكّ في هنا، سيد، وصمتك سوف لن يكفي.

Ve bir daha Roma'ya adım atamazsın!
سوف لن تبقى أبدا في روما مره أخرى, قبل جونو

Bunu bir başka fiyaskoya çevirmene izin vermeyeceğim İran'da yaptığın gibi.
أنا سوف لن أسمح لك أن تدير هذا إلى المهزلة الأخرى مثل ما فعلت في لران.

Zamanın başbakanı parlamentoya, bütçe konuşması yapmak için gitti ve asla unutmayacağım bazı şeyler söyledi.
وذهب رئيس الوزراء في ذلك الوقت إلى البرلمان ليلقي خطاباً عن الميزانية، وقال بعض الأشياء التي سوف لن أنساها ابدأ.

Bu etkileyici sistem bir insanın, ikinci sınıfa giden birinin asla yapmayacağı bir hata yapmıştı.
النظام المُثير للاعجاب أيضاً يصنع أخطاء التي لا يُمكن أن يصنعها الإنسان، الصنف الثاني سوف لن يصنعها.

Çiftlik zengin olsa bile, asla hakkımızı Çiftçi Johns kadar alamayız.
مع ان هذه المزرعة غنية, فاننا سوف لن نحصل على نصيبنا العادل من المزارع جونز

Ama bu silahları Yerli düşmanları öldürmek için asla kullanmayacağız... ya da beyaz adamları.
ولكن سوف لن نستعمل سلاحنا بعد الآن كي نقتل اعداءنا من الهنود او اعداءنا من البيض

En iyisi sen kafanı indir, yoksa asla ona söyleyemiyeceksin.
أفضل ان تخفض رأسك لأسفل، جيك أو سوف لن تقل له أبدا مرة أخرى

Beni bir daha görmeyeceksiniz asla. Sağ olun. Bu lütfunuzu unutmayacağım.
سوف لن تراني مجدداً، اشكرك سوف لن انسى فضلك هذا

Pekala, hastasın diye seninle kavga etmeyeceğim... ama kesinlikle doğru.
حسنا,سوف لن أجادلك لأنك مريضة و محقة تماما

Kendi kanımı ve hazinemi hacı paralarının buraya akması için ziyan etmeyeceğim.
سوف لن اضيع دمي وخزينتي لتحرير عملة الحجاج.

asla en kötü içgüdülerimle hareket etmeyeceğim tahmininde bulunmayın.
لا تفترض اني سوف لن اتصرف مع أسوأ غرائزي.

Bunu seninle paylaştı. Rahatsız olmaz mıydın?
لم يبقى معك طوال الوقت وكان هناك شخص ما بجانبه سوف لن تهتمي

Bir kez Patty ile tanıştığında dönüşün olmaz.
بمجرد ان تقابلك باتي سوف لن تكون هناك عودة للخلف

Evet, ama yatağında da yatabilirim. Mesele olmaz.
أجل ولكن يمكن أن أنام في فراشك سوف لن تكون مشكلة

- Biz olmadan adım atamazsın.
سوف لن تذهب إلى أي مكان معنا يا أسامة

Bu elbiseye dokunursan, bir daha buraya adımını atamazsın.
-لو لمست هذا الفستان , سوف لن تطأ قدمك هذا المكان ثانية

Eğer bunu sana onlar yaptıysa, bu ihanetin başarılı olmasına izin vermeyeceğim.
سوف لن أسمح لهذه الخيانة بالإزدهار. ليس إذا فعلوا هذا لك.

Bu şekilde yaşamayacağım, Morris. Bu eve bir yabancı gibi girip çıkmana izin vermeyeceğim.
أنا سوف لن أتركك تمشي جيئة وذهابا هذا البيت مثل الغريب الكليّ.