Bütün bunlar dünyanın halihazırda en fakir insanlarından bazılarının yaşadığı bölgede hayal edilemeyecek yıkıma neden olacak. | TED | كل هذا سوف يسبب تدمير لا يمكن تصوره. في المنطقة التي لديها بعضا من أفقر الناس على الأرض. |
Brandeis resimler bağışlıyorsa, bu karmaşaya neden olacak. | Open Subtitles | إذا برانديس يتبرع بلوحة، فإنه سوف يسبب ضجة |
AIDS'ten daha çok korkuya neden olacak. | Open Subtitles | سوف يسبب حالة خوف أكثر من الإيدز |
Bu huzursuzluğa neden olacak. | Open Subtitles | سوف يسبب الأمر إضطراباً. |
Bu daha büyük paniklere neden olacak. | Open Subtitles | هذا سوف يسبب ذعرا أكبرا |