Kültürümüzde birinin kendi annesini sikmesi, çok kötü bir şeydir. | Open Subtitles | وهذه العبارة في ثقافتنا شيء سيء جداً أن تضاجع والدتك |
Birçok insan gibi ben de dil konusunda çok kötü olduğum kanısına varmıştım. | TED | أنا ، مثل العديد من الناس ، توصلت إلى الاستنتاج التالي انني سيء جداً في تعلم اللغات. |
Eğer bu krater oluşurken Mars'ta olsaydınız, gerçekten çok, çok kötü bir gün geçirirdiniz. | TED | إن صدف أنك على الكوكب عند إرتطام المذنب فأنه يومٍ سيء جداً على كوكب المريخ |
Hey, Baghee, hareketi kaçırman çok kötü oldu. | Open Subtitles | هيي , باغيرا , هذا سيء جداً لقد فاتتك كل الأحداث |
çok kötü. Gömleğimi verir misin? | Open Subtitles | ياإلهي، هذا سيء جداً هلا ناولتيني قميصي؟ |
İlginç bir seçim. Yarınki yemek için çok kötü. | Open Subtitles | إختيار جيد سيء جداً بالنسبة للمطبخ الفنى غداً |
Babam o şeyi yaptığında kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | .عندما فعل أبي ما فعل شعرت بإحساس سيء جداً |
çok kötü. Yaramaz mı yoksa kibar mı olacağımı seçmemişti. | Open Subtitles | سيء جداً , إنه لم يقرر بعد هل يريدني لطيفة أم شقية |
Bu arada, sen kötü bir insan değilsin... ama bu çok kötü bir davranış. | Open Subtitles | بالمناسبة: أنت لست ولد سيء, و لكنه تصرف سيء جداً |
Eğer anlarsa bizi arka odaya götürür, Ve arka odada başımıza çok ama çok kötü şeyler gelebilir. | Open Subtitles | إذا عرف، سيأخذنا إلى الغرفة الخلفية، وأشياء سيء جداً تحدث في الغرفة الخلفية |
çok kötü, çünkü sanırım jüri görünüşünü beğenmişti. | Open Subtitles | هذا سيء جداً , لأنني أعتقد بأن القضاة كانوا معجبون بكِ |
Bu konuşmanın çok kötü bir yola girdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأنا توّاً مواعدتنا لذا يراودني شعور بأن هذه المحادثة تنحو في اتجاه سيء جداً |
Çünkü, biliyorsun, sen çok kötü bir adam olacaksın bende kanunsuz olacağım. | Open Subtitles | لانه كما تعلم .. ستكون رجل سيء جداً و انا الخارج عن القانون |
Çünkü, biliyorsun, sen çok kötü bir adam olacaksın bende kanunsuz olacağım. | Open Subtitles | لانه كما تعلم .. ستكون رجل سيء جداً و انا الخارج عن القانون |
Gelecekte çok kötü bir şey oldu ve düzeltmek için yardımına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | شيء سيء جداً حدث في المستقبل ونحن بحاجة لكي لإصلاحه |
Yani hiçbir zaman iyi görünmüyorsun, fakat şu an, gerçekten kötü görünüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنت لاتبدين بحال جيد ابداً لكن الآن تبدين بحال سيء جداً |
Bu çok fena inşa edilmiş bir cümle. | Open Subtitles | أتعرفين , لقد فكرت في هذا الأمر بشكل سيء جداً |
Bu da oldukça kötü. Sana açıklamama müsaade et. | Open Subtitles | هذا أيضاً سيء جداً دعني أفسّر الأمر لك |
Ben senin yaşındayken evlendim, o kadar da kötü değil aslında. | Open Subtitles | ، أنا تزوجت عندما كنت في عمرك أنه ليس سيء جداً |
İşe karışman ne kadar kötü bayım, ama arkada tanık bırakamam. | Open Subtitles | سيء جداً تورطك في هذا سيدي لكن لا يمكنني أن أترك شهوداً |
Çok yazık. Bu şeyin altında tamamen çıplak değilim hâlbuki. | Open Subtitles | سيء جداً انه ليس مثل ما انا عليه عاريه تحت هذا |
Sakat ya da kör olmaması kötü olmuş. Belki o zaman yardım edebilirdin. | Open Subtitles | سيء جداً هو ليس أعرجاً أو أعمى إذ ربما تكون قد ساعدته |
Sizi öldürebilecek bir şey yapmak için berbat bir yere gideceksiniz. | Open Subtitles | ستذهبون لمكان سيء جداً لتفعلوا سيئاً والذي من شأنه ان يقتلكم |
Ne kadar kötüydü? çok kötüydü. Oraya giderken kafayı yemişti. | Open Subtitles | بشكل سيء جداً لقد كانت تصاب بالقلق عندما نقود السيّارة |