"سيء في" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çok kötü
• Kötü bir
• kötüsün
• konusunda berbat
• hayatınızda
• korkunç
• kabul edilmeyince

Çünkü ayrılırken bana çok kötü davranmıştı ve bunu atlatamıyorum.
لقد عاملني بشكل سيء في النهاية لم أتمكن من نسيان هذا الأمر

Ben bir sapık veya fiyasko olduğum ya da cidden çok kötü seks yaptığım için olduğunu söyle.
قولي أن السبب لأنني منحرف أو أنني فاشل أو أنني بالفعل، بالفعل سيء في الجماع

Kadınlar üzerinde Kötü bir etki yarattığını söyleyen oldu mu?
هل سبق وأن أخبرك أحد أنك سيء في إختيار النساء؟

Bunun Kötü bir sevgili olduğu anlamına geldiğini düşünmüş.
لقد شعر بأنه مهدد، وبأن هذا يعني بأنه سيء في الفراش

Açık konuşmak gerekirse bu işte çok kötüsün ve casusluk için donanımlı değilsin.
حسنا، لنكون واضحين، أنت سيء في ذلك. أنت لست مستعد للتجسس.

Senin onun radarında olduğunu sanmıyorum. Ortak konusunda berbat zevkin var.
أشك بأنك حتى ضمن راداره لديكِ ذوق سيء في الشركاء

Gerçek depresyon, hayatınızda bir şeyler yolunda gitmediğinde üzgün olmak değildir.
الإكتئاب فعليّ ليس أن تكون حزينا عند حدوث شي سيء في حياتك.

Tünel girmek için korkunç ama çıkmak için harika bir yer.
إن النفق طريق سيء في الدخول لكنه طريق جيد في الخروج

Sundance festivaline kabul edilmeyince para sızdırabileceğin bir baban varsa.
بعد أن لا يتم أختيار فيلم خيال علمي ‎. ‎. "رخيص سيء في مهرجان "صانداس

İnan bana yardım etmeyi isterdim, ama ekonomi şu anda çok kötü.
تعلمون أود أن اساعد ، ولكن الاقتصاد سيء في الوقت الحالي.

Ama tekerlek yana doğru dönüyor fare kör ve ayak bileği çok kötü bir şekilde burkulmuş.
ما عدا ان عجلة القيادة تدور جانبياً و الفأر أعمى و لها التواء سيء في الكاحل

Yılın bu zamanlarında Belçika'da havanın çok kötü olduğu aklıma geldi.
يبدو أنّ الجو في "بلجيكا" سيء في هذا الوقت من السنة

O yüzden bitti. O yüzden savaş bitti. Çünkü çok kötü bir atıştı.
لذا فانسحبوا هذا سبب انسحابهم من الحرب لأنه سيء في إطلاق النار

Ama kaçak içki işinde birinin olması neden Kötü bir zaman olsun?
حسنا.. اذا كان شخص جيد في تجارة ضوء القمر فمالذي سيكون سيء في ذلك ؟

Ben, yalan söylemiyorum, benim, Kötü bir mide ağrım var
انا لا اكذب .. انا لدي وجع سيء في معتي

Belki "eğlence katili" Kötü bir deyimdir.
ربما , ربما , قاتل الأشاعه خيار سيء في الكلمات

Davul çalmak ta çok kötüsün. - Senin bildiğin gibi.
انت ربما ذكي في الفيزياء لكنك سيء في الطبول

Bilardoda da, dartta olduğun kadar kötüsün.
أنت سيء في البلياردو تقريبا كما أنك سيء في رمي السهام.

Evet. Ve erkekler konusunda berbat bir zevkin olduğu kesin.
أجل، من الواضح أن لديكِ ذوقٌ سيء في الرجال

- Erkekler konusunda berbat bir zevkim var.
ـ إنني أحظى بذوق سيء في الرجال!

Şimdi, daha önce depresyona girmemiş biri veya gerçekten bunun ne demek olduğunu bilmeyen biri için bunları duymak biraz şaşırtıcı olabilir. Çünkü baya yaygın olan bir kavram yanılgısı var: Bu, depresyonun kendinizi mutsuz hissetmek olduğu; hayatınızda bir şeyler düzgün gitmediğinde, kız arkadaşınızdan ayrıldığınızda, sevdiğiniz birini kaybettiğinizde veya istediğiniz bir işe giremeyince yaşandığı yanılgısı.
بالنسبة لشخص لم يختبر شعور الإكتئاب من قبل ولم يعرف حقا ما هو، ربما سيفاجئه سماع هذا لأن الفهم المغلوط السائد هو أن الإكتئاب هو فقط أن تكون حزينا عندما يحصل لك شيء سيء في حياتك، عند إنفصالك عن حبيبتك مثلا، أو تفقد أحد أحبتّك، أوعندما لا تحصل على الوظيفة التي تحلم بها.

Arkanıza yaslanıp başarılarınızın keyfini çıkarmak çok da korkunç birşey değil öyle değil mi?
لن يكون هذا سيء في أن نستريح ونستمتع بنجاحنا